İMH Genç Hareket kız birimi başkanı Arzu Kotan’ın açılış konuşmasıyla başlayan seminere konuşmacı olarak katılan Psikolojik Danışman Mustafa İşlek, sunumunda her insanda var olan “kreatif” yeteneği Yunus Emre metaforuyla anlattı.

HER ÇOCUĞUN ÜSTÜN OLDUĞU BİR YÖN VAR

İnsanın üç boyutlu bir varlık olduğunu belirten Psikolojik Danışman Mustafa İşlek, insanın kreatif yönünü şu şekilde açıkladı:

”İnsan üç boyutludur. Biyolojik-genetik boyutu ki, çok fazla müdahale imkanı yoktur. İkincisi çevre boyutu (aile, arkadaş ve sosyal çevre) ve üçüncüsü de her insanın biricik üretkenlik yönü. Her insan biricik ve bir tanedir. Buna kreatif yönü diyoruz. Kreatif kabiliyet nevi şahsına münhasırdır. Yani özgün yaratıcılık yönüdür. Kanaatimce her çocuk üstün zekalı doğar. Doğan her çocuğun üstün olduğu bir yön vardır. Biz köreltiriz. Herkesin mayasında var fakat biz motivasyon kaynağının farkında değiliz. Her insanın mutlaka keşfedilmemiş de olsa yetenek alanı vardır. Bu cevheri arayıp bulmak gerekir. Bu orta ve ağır zihinsel engelliler için de geçerlidir. İzmir’de dünyanın en iyi galoşlarını orta ve ağır zihinsel engelliler yapıyor. Onların kabiliyet alanı rutin işleri hiç sıkılmadan en güzel ve düzenli bir şekilde yapabilmeleridir.

YUNUS EMRE’DEN ÖRNEKLER

Bugün yaşadığımız en büyük sıkıntı insanların yeteneğini harekete geçirememektir. Yunus Emre yüzyıllar önce şiirinde inovasyonla ilgili bize farklı bir bakışı yansıtıyor. Şiirinde şöyle diyor: “Çevik bahri olmak gerek, Bir denize dalmak gerek, Bir gevher çıkarmak gerek, Sarraf anı bilmez ola” Denize dalıp hiçbir kimsenin daha önce keşfetmediği bir cevher çıkaracaksınız diyor. Bu deniz kişinin kendi iç derinliğidir. Yunus Emre bu şiiri söylerken bugünkü modern bilimlere sahip değildi. Bulmak için aramak gerekir. Bulanların tamamı arayandır.”

İlgiyle dinlenen seminer, karşılıklı soru cevap bölümüyle sona erdi.