Finlandiyalı televizyon kanalı Yle Uutiset’ten Tom Kankkonen adlı muhabir Fetullah melunu ile bir röportaj gerçekleştirip, “Darbe planlayıcısı mı, ılımlı bir dini lider mi?” sualine cevap aradı. Gülen ise yine müstekreh ifadeler sarf etti.

Ömer E. Keçeci yazdı...

“EN TESİRLİ İKİNCİ ADAMDI, ETKİSİNİN ÇOĞU ARTIK GİTTİ”

Pensilvanyalı teröristin bir dönem Türkiye’de Recep Tayyip Erdoğan’dan sonra en güçlü ikinci adam addedildiği fakat artık etkisinin büyük çoğunlukla gittiği kaydedilen röportajda, Amerika’da yaşadığı muhitteki insanların kendisi hakkındaki bilgileri de araştırılmış.

Haberde kaydedildiğine göre, civarda yaşayan insanlar malum şahsın şöhretinin farkındalar. Böyle olmakla birlikte aktarıldığına nazaran; Gülenistleri arkadaşçıl kimseler olarak tanımlayıp her dinden/cemaatten kimseleri yemeğe davet edip birlikte oturduklarını ifade edenler olmuş.

REİSİCUMHUR ERDOĞAN HAKKINDA ZIRVALADI

Kukla, her seferinde yaptığı gibi bu röportajında da Tayyip Erdoğan hakkında karalama yapmak için debelendi ve “Türkiye'de yaşananları Hitler zamanı Almanya'da yaşananlara benzetti”: “Bu gibi şeyler bir zaman Almanya'da oldu. Benzer şeyleri yakın tarihimizde Saddam Hüseyin'in Irak'ında, günümüz Yemen'inde ve Kaddafi zamanı Libya'sında gördük.”

Belli bir kesim tarafından ülkemizde de Erdoğan’a saldırırken sıkça kullanılan argümanların aynısına başvurması dikkat çeken bu mahlûk, Hitler benzetmesi dışında bir de “Paranoyak bir diktatör Türkiye'yi yönetiyor” deme alçaklığına da kendisinden beklendiği üzere gösterdi.

UYKULARI KAÇMIŞ

Melunun röportajda ayrıca, geceleri takipçilerinin başına neler geldiğini düşünmekten uyuyamadığını da ifade ettiği görülüyor. Bir başka iddiası ise, bir süredir “danışmanları” eski evinin artık güvenli olmadığını söyledikleri için başka yerde yatmaya başladığı… Pensilvanyalı hain, “Ahşap evimde bir bombalı saldırıyla öldürülebileceğim söylendi. Türkiye bunu yapabilirdi” diyor. Röportajda bunu söyleyenlerin kimler olduğuna dair net bir ifade ise yok.

Hain ayrıca, dünyada hareketlerine sempati olduğunu, Finlandiya'ya sığınma talebiyle gelen Gülenistlerin neredeyse hepsinin kabul edildiğini de söylüyor.

Röportajda, Gülencilerin kıldığı Cuma namazının da kaydedildiği aktarılmakta. Hainin en son geldiği, bir parça sendelediği ve derhal birkaç kişinin yardımına koştuğu belirtilmiş.

“GÜLEN’İN ONAYI OLMADAN DARBE TEŞEBBÜSÜNDE BULUNMAZLARDI”

Finlandalıların röportaj için bir de Cambridge Üniversitesi'nde bir sosyal insanbilimci ve “Gülen hareketinin deruni çalışmalarına aşina” biri olduğunu kaydettikleri Caroline Tee ile de görüşerek ondan bazı ifadeler naklettikleri anlaşılıyor.

Tee’nin dikkat çekici bir ifadesi, “Gülen'in onayı olmadan onun destekçilerinin bir darbe girişiminde bulunmasının olası olmadığı” cihetinde. “Gülen'in bir darbe elebaşısı olarak tam manasıyla rolünün ne olduğu” sualine ise, “henüz çalışmadığı bir konuda görüş belirtmeyeceği” cevabını verdiği bildiriliyor.

 kaynak:yeniakit