Sektördeki sorunlardan uzun uzun bahseden Kaymak, yetkili Bakanlıkların lojistik sektörünün sorunlarıyla ilgilenmediğini dile getirdi. Lojistiğin, Türkiye’nin yükünü çeken bir sektör olduğunu hatırlatan Kaymak, sektörle alakalı çıkacak olan yasalarda muhakkak sektörü bilen kişilerle görüşülmesi gerektiğini önerdi. Kaymak, bu şekilde Türkiye’nin dünyada lojistik devi olabileceğini dile getirdi.

İşte S.S. 18 nolu Derince Lojistik Motorlu Taşıtlar Kooperatifi ile alakalı önemli bilgilerin yer aldığı röportajın ayrıntıları;  

Kooperatifin kuruluş amacından bahseder misiniz?
2007 yılında, 114 nolu Derince Kooperatifi, Derince Nakliyeciler Kooperatifi ve 33 nolu Damperciler Kooperatifi birleşerek S.S. 18 nolu Derince Lojistik Taşımacılığı Anonim Şirketi’ni kurduk. Kuruluşta üyesi olduğum derneğin şimdi başkanlığını yapmaktayım. Amacımız; hem kooperatifler arasında birlik beraberliği sağlamak hem de güçleri birleştirerek sağlam bir zemine oturan bir şirket kurmaktı. İki yıldır da iyi bir şekilde ilerliyoruz. Bizim sektörün sorunu çok. Kooperatiflerle mümkün mertebe birleşerek, ortak zeminde problemlerimizi çözebilmek için faaliyetler sürdürüyoruz. Hem siyasetçilerle, hem iş dünyasıyla birleşerek, büyüyerek ilerlemek hedefimizdir. Devlette bunu istiyor. Türkiye’deki kooperatiflerin ufak tefek hiçbirinin bir anlam ifade etmediğini biliyoruz. Dolayısıyla birleşerek büyük bir güç olması durumunda çok ses getireceğine ben inanıyorum. 

Şuanda kaç üyeniz bulunuyor?
Şuanda mevcutta 300 üyemiz var. 

Sektörün sorunlarından bahseder misiniz?
Ulaştırma Bakanlığı’yla, İç İşleri Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı’yla derdimiz var. Birincisi dediğim gibi haksız rekabet oluşturan Ulaştırma Bakanlığı’nın çıkardığı belgeler olmadan iş yapanlar var. Bizim aldığımız belgeler 250 bin TL civarında. Sadece vizelerine 15-20 bin TL ödüyoruz. Biz bu paraları öderken, belgesiz iş yapan firmalar var, bunun önlenmesini istiyoruz. İkinci olarak sigortalar konusunda ayrımcılık yapılıyor. Marmara da ortak çatı altında olmak istiyoruz. Hali hazırda Marmara Birlik var ama işlevini yerine getiremiyor. Eğer bu çatı da toplanabilirsek 6 bin civarında araç olacak. Bir karar alsak ve bir gün işe gitmezsek Türkiye felç olur. Yani bugün ‘işe gitmiyoruz’ dersek limanlar durur, fabrikalar durur, üretim durur, ithalat durur, ihracat durur. Sadece bu bölgede 6 bin araçtan bahsediyorum. Eğer bizi dikkate almazlarsa şu olaylar biraz yatıştıktan sonra dertlerimizi gerekli yerlere ulaştıracağız. Sizin vasıtanızla da inşallah gerekli yerlere sesimizi duyurabiliriz. Bu ülkede gerçekten gözünün nuru ile alnının teriyle taşımacılık yapan, bu sektörde çalışan insanlar var. Bu insanların dertleriyle, sıkıntılarıyla ilgilenen kimse yok. Maliye Bakanı her sene vergi oranlarını arttırıyor, Ulaştırma Bakanı her sene bir prosedür çıkartıyor, İç İşleri Bakanlığı’na bağlı trafik ekipleri kontrollerde her gün bir başka olayla ilgili uygulama yapıyor. 

HABERCİLER BİZİ ‘TERÖRİST’ İLAN ETMESİN
Televizyonda devamlı kamyon terörü deniyor. Hepimizi bu suçlamayla itham etmiş oluyorlar. Bu ne kadar doğru? Haberciler de genele vurarak bizi kötü duruma sokuyor. Biz, haber merkezinde oturup haber yapan teröristler var diyor muyuz? Bizler gece gündüz çalışan, hizmet veren insanlarız. Sizin sabah önünüze gelen ekmek için biz gece yarısında çalışıp fırına un taşıyoruz, emek veriyoruz.  Fakat bunlar hiç fark edilmiyor, konuşulmuyor. 
Sigorta-Kasko meselesi nedir? Yurt dışına farklı, yurt içine farklı olduğu söyleniyor. Bilginiz var mı? 
 C2 belgesi olan araçlara yurt dışına çalışacak diye belge alıyorlar. Aslında bunlar yurt içinde de çalışıyorlar tabi bu da yasal değil ama yeterli bir kontrol olmadığı için çalışabiliyorlar. Bunların sigortası bin 800 TL. Aynı model, yurt içinde çalışan aynı araç sigortası 7 bin TL. Şimdi bunu neyle izah etmek lazım, yani ikisi de sigortasını burada yaptırıyor. Yurt dışında yapılsa orada fiyatlar öyle diye düşünürüz ama burada olmasına rağmen neden farkı var? Bir de adamlar yurt dışına çıktığı için zaten mazotu da ucuza alabiliyor, bizden kaç adım önde oluyorlar varın siz düşünün. 

Ağırlıklı olarak neler taşıyorsunuz?
LOWBET TAŞIMACILIĞI BİZDEN SORULUR
Ağırlıklı olarak lowbet taşıyoruz. Aynı anda 170 tane lowbet taşıyabiliyoruz. Ana işimiz değil ama bu bölgenin en güçlü filosuna sahibiz. Marmara Bölgesi’nde mesela aynı anda 60-70 ton üzerinde trafo taşıyabilecek kapasitede başka bir kuruluş yok. Bu konuda çok güçlüyüz. Ayrıca açık kasa tırlar, konteyner araçları, rulo sacı taşıyoruz. Kuru yükler geliyor, proje yükleri ihracatçıların birçoğunun yükünü biz taşıyoruz. Ölçüleri yönünden gabari dışı yükler, kara yoluyla gelmesi mümkün olmayan yükleri bile getiriyoruz. Hem damperli dökme işlerde, hem açık kasa işlerde, hem de lowbet taşımacılığı alanlarında çalışıyoruz. Tabi lowbet taşımacılığında kimse bizimle boy ölçüşemez ama diğerlerinde de hakkaniyet ölçüsünde elimizden geleni yapıyoruz.

Müşterinin sizi tercih etmesinde ki sebepler nelerdir? 
Kooperatif olarak şimdiye kadar verdiğimiz sözlerin hepsini tuttuk. Yani taşıyamadığımız yükün altına girmedik. Aldığımız bütün yükü de bekletmedik, hep zamanında, bahaneler üretmeden, en iyi şekilde taşıdık. Bu sayede müşterimizi hep memnun ettik. Yani bizler güveniliriz, bize herkes güvenebilir. İkinci bir konuda bizim kapasitemiz yüksek olduğu için özellikle hacmi büyük olan işlerde işlerin sağlam olması için bize geliyorlar. Zaten işlerimiz sigortalı herhangi bir kaza bela sonucu müşteriyi mağdur etmiyoruz, zararları olursa karşılanıyor. Nedenlerden bir tanesi de; bizim işimiz bu, biz işimizi severek yapıyoruz. İnsanın kendi işini kendisi yapmasıyla, başkasına yaptırması bir olmaz. Bunun da işimize mutlak süreçte olumlu etkileri oluyor. 

Piyasadaki ekonomik daralma sizi de etkiledi mi?
Bu piyasada, ülkemiz zor şartlarda olmasına rağmen bütün kurumlarda sıkıntılar olmasına rağmen Allah’a şükür bizim yapımızın sağlam temeller üzerine kurulmuş olması hasebiyle en az etkilenen kuruluşlardan bir tanesiyiz. Bir de ekonomik olarak ödemelerde de kolaylık sağlıyoruz. Onunda etkisi var tabi ama ucuz fiyatla yapmıyoruz işimizi, verdiğimiz hizmet kalitesiyle yapıyoruz. Anadolu da güzel bir tabirimiz var ‘’ucuz etin yahnisi yenmez’’ diye bizim içinde öyle hakikaten, ucuzlukta kalite eksikliği vardır. 

2017’de ki hedefleriniz ve yatırımlarınız nelerdir?
Biz her yıl kooperatif olarak yeni bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Aşağı yukarı 17 bin 500 metre kare bir yerimiz var. Geçen sene de bir dönüm yer aldık, trafolar için 8’li hidrolik araçlar alıyoruz. Kooperatifin eskort araçlarını alıyoruz. Bölgemizde depolama yapabilecek kapasitedeyiz. 2017’de inşallah filoyu yenilemek istiyoruz. Günün şartlarına ayak uydurabilmek için ekonomimizin durumuna göre bir şeyler yapacağız. Lojistikçilerin en büyük sorunu yer sorunu, bununla da çok mücadele ettik ve başardık. Yani yer olmazsa bu işi yapamazsınız. 

Türkiye lojistik anlamında nerede iyi bir yerde mi? 
Ulaştırma Bakanlığı çıkarmış olduğu yasaları bu sektörden olan insanlarla konuşarak çıkarmış olsa dünyada en büyük taşıma filosuna sahip ülke olacağız. Ama çıkarılan yasalar küçük esnafı bitirmeye yönelik çıkıyor. Bize şimdiye kadar hiçbir destek vermedi. 2012 Türkiye kooperatifler yılıydı, Bakanlık bizi kooperatif olarak saymıyor. Devlet bu sektörde; Carrefour, Real, Kipa gibi büyük marketleri kurulunca ‘bu ülkede kayıt dışılığı önledim’ diyor. Halbuki bizde biliyoruz, hiçbiri bir lira vergi vermiyor. Hepsinin kökeni yabancı ve bu Türkiye için çok zararlı oldu. Ne oldu? birçok market kapandı. Bize de bunu yapmaya çalışıyorlar ama başarılı olmayacaklar. Biz kuru ekmek yemeye de alışığız, aç kalmaya da alışığız. Yani biz zor şartlara alışığız, yıkılmayacağız. Devletimiz her alanda teşvikler çıkarıyor, kooperatiflere de çıkarsın istiyoruz. Bir terk rahmetli Bülent Ecevit çıkardı. Şimdi de devlet bu sektörde araç yenileyenlerle ilgili bir teşvik çıkarsa, yani dese ki en azından ‘vergiden daha az alacağım’ ya da ‘hiç almayacağım.’