Müsilaj’a karşı ciddi tedbirler alınmalı!

Müsilaj'a karşı ciddi tedbirler alınmalı!

Aylardır Marmara Denizi’ni esir alan ve ilimizde Gebze sahillerinde çoğunlukla etkili olan Müsilaj’a bir türlü çare bulunamaması topyekun bir mücadele yapılması gerektiğini gözler önüne seriyor. Deniz Salyasının en etkili olduğu Eskihisar sahillerinden acil koduyla mücadele çağrısı geldi.

Müsilaj'a karşı ciddi tedbirler alınmalı!

Aylardır Marmara Denizi’ni esir alan ve ilimizde Gebze sahillerinde çoğunlukla etkili olan Müsilaj’a bir türlü çare bulunamaması topyekun bir mücadele yapılması gerektiğini gözler önüne seriyor. Deniz Salyasının en etkili olduğu Eskihisar sahillerinden acil koduyla mücadele çağrısı geldi.

03 Haziran 2021 - 09:59

Bir çok STK ve Meslek Grubu Deniz Salyası’na karşı mücadele çağrısında bulunurken, tüm temizleme çalışmalarına rağmen Gebze Eskihisar sahilinde Müsilaj etkisini sürdürüyor. Gerek balıkçılar, gerek doğa severler denizin ve içerisinde yalayan canlıların olumsuz etkilendiği çevre kirliğine karşı yetkilileri göreve davet ederken, yeni çekilen görüntüler bir an evvel harekete geçilmesini gerektiğini gözler önüne seriyor.
ESKİHİSAR’DAN SESLENDİLER
Gebze’de bulunan Eskihisar Su Ürünleri Kooperatifi Üyeleri’nden Ersin Duman, yaşanan çevre felaketini kayıt altına alırken Belediye Başkanlarından, bakanlara ve Cumhurbaşkanına kadar çağrıda bulunarak, şu ifadeleri kullandı: “Mevcut kontrolsüz sanayileşme, limanlaşma ve tersaneler yetmezmiş gibi, her gün yeni tesislere ve devasa üretim-kapasite artışlarına izin verilmektedir. Kaza risklerinin yanında şehrimizde her gün her yaştan hemşehrimizi Kanser, Astım-Alerji, KOAH, Metabolizma, Kalp hastalıkları nedeniyle kaybediyoruz. Her dakika yeni hastalar eklenip, bebeklerimiz teşhisi konamayan türlü çeşit hastalıkla doğuyor.  Ancak bu durum birer rakam olarak değerlendiriliyor. Değiştirmek için hiçbir şey yapılmayıp, son derece doğal karşılanıyor.  Tıpkı İzmit Körfezinde, Marmara Denizinde iki aydır yaşanan deniz salyasının doğal karşılanması gibi… Ne balıklar, ne kuşlar, ne de bizler birer rakam, madde, malzeme değiliz. Canız, canlıyız… Deniz salyasının bu kadar geniş alanda etkin olarak yaşanmasına doğal denemez. Buna olsa olsa Yapay Afet denir.
CUMHURBAŞKANI VE BAKANLARA ÇAĞRI
Buradan sayın Cumhurbaşkanımıza, Çevre ve Şehircilik, Tarım ve Orman, Sağlık, Ulaştırma Bakanlarına, Kocaeli, İstanbul, Yalova, Bursa, Balıkesir, Çanakkale, Tekirdağ Vali ve Kaymakamlarına, Büyükşehir ve Yerel belediye başkanların sesleniyoruz. Siyasi farklılık gözetmeden, ama demeden hemen bir araya gelin, çünkü denizimiz, havamız, suyumuzla birlikte acı çekerek ölüyoruz.  Anayasa ve kamudan gelen gücünüzü acilen bizleri yaşatmak üzere kullanın! Doğru uygulamaları dünyanın neresindeyse bulup, hayata geçirin. Bugüne dek Ekolojiyi korumak üzere uyguladığınız hiçbir şey bizleri yaşatmak için işe yaramıyor, yanlışı sürdürmeyin.
NELER YAPILMALI?
1.Şehirlerimizde yeni sanayi tesislerine, liman, tersane, kimyasal depolama alanlarına izin vermeyin, mevcuttakilere de üretim ve kapasite artış izni vermeyin.
Limanların kapasite artışları için yüzlerce dönüm dolgu ve dip tarama yöntemleri kullanılıyor. Mevcut sanayi kuruluşları  %110 gibi devasa oranda üretim artışları yapmak istiyorlar.
Çevre ve Sağlığa etkileri bütünsel olarak değerlendirilmeden sanayiye bonkörce verilen, Dolgu, Dip Tarama ve Üretim-Kapasite artış izinleri vahşi olduğu kadar gelecek nesillerimize karşı Ekolojik Suçtur. Bu izinleri verip, suça ortak olmayın. Verdiğiniz izinleri de iptal edin. doğa uyarıyorken, zaman varken yanlıştan dönün.
2. Sanayi ve Evsel tüm atıklar için derin ya da değil denize her türlü deşarjdan vazgeçilmelidir. Dere ıslahlarıyla kaçak deşarjlara son verilmeli, vahşi atık depolamaları, tarım ilaçları nedeniyle yer altı sularının kirletilmesi engellenmelidir. Tersanelerdeki silikatla kumlama vd. kimyasal kirleticilere izin verilmemelidir.
3. Marmara Denizi ve İzmit Körfezi, akıntısı, sıcaklığı, tuzluluk gibi nadir özellikte bir geçiş denizidir. Bu nedenle, geçmişte son derece zengin bir her türlü deniz canlısına sahipken,  temel konular bile değerlendirilmeden üstünkörü verilen izinler yüzünden döngü bozulmuş, besin zinciri kırılmıştır.
Bu yıl erken kapanan balık sezonu, gelecek yıl ve sonrasında belki de hiç olmayacaktır. Deniz Salyası balıkçı ağları ve teknelere çok ciddi zararlar verdi.  Balıkçılarımızın bu zararı giderecek gücü zaten yoktu balık olsa bile denize çıkmaları imkansız hale gelmiştir.
4.Şu anda geçerli olan Kanun, Yönetmelik, Arıtma, Ölçüm, İzleme, Ceza yöntemleri günümüzün sağlıklı, temiz çevre ihtiyaçlarına uymuyor. Bu yüzden işe yaramıyor.
Küresel ısınma, su kıtlığı ihtimali kadar, gelecekteki başkaca riskleri de düşünerek mevcut kriterlerinizi güncelleyip, değiştirmelisiniz.
Bu değişiklikleri yaparken Ekolojiyi korumak isteyen her Vatandaş, Bilim İnsanı, STK, Platforma kulak verin.
5.Çevrenin korunması için ceza bir yöntem değildir, aksine kirletilmesi için adeta teşvik edici olmaktadır. Doğaya bedel biçilemez. Acilen temiz, ahlaklı sanayiye geçilmelidir

YORUMLAR

  • 0 Yorum
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
HEDEFE ADIM ADIM
HEDEFE ADIM ADIM
YANGIN GÜVENLİĞİ EĞİTİMİ
YANGIN GÜVENLİĞİ EĞİTİMİ