Korona virüs tüm dünyayı kasıp kavurdu, hayatın tüm alanlarını olumsuz etkiledi.
Verilen mücadelenin ardından normalleşme dönemine geçiliyor, en azından normalleşme döneminin planlaması yapılıyor.

Eğitim, iş alanı, turizm, ekonomi her alan kendi içinde büyük önem taşıyor, telafiler için planlamalar yapılıyor.
Bir kesimde var ki, koronalı günlerde bile önceliği hep futbol oldu.
Liglerin olduğu gibi tescil edilmesini gerektiğini, Trabzonspor’un şampiyon ilan edilmesi gerektiğini savunanlar oldu. (Renkleri bordo-mavi)
İlk 8 takımın play-off sistemi ile karşı karşıya gelerek, sıralamayı belirlemesi gerektiğini de savundular.
(Renkleri sarı-lacivert)
Başka başka şeyleri de sürekli ileri sürdüler ve kendi aralarında bu önerileri ciddi ciddi tartıştılar da, hani aralarında anlaşmaya varmış olsalar sanki, onların uzlaştığı sistem geçerli olacaktı!..

Bugün artık futbollu günlere göz kırpılıyor, çünkü futbol bacasız sanayi, futbol sadece futbol değil, şayet futbol sadece futbol olmuş olsa, bugün en son futbolu konuşuyor olurduk, hatta futbolu hiç konuşmazdık.

Futbol oyunu (Yanlış yazmadım evet futbol bir oyun) üç ana temele dayanır, futbolun ruhudur bu üç ana madde.

EŞİTLİK, futbol karşılaşması eşit şartlara sahip iki takım arasında, adaletli bir sistem dahilinde oynanır.

KEYİF; futbolun var oluş nedenlerinden birisi seyir zevki, izleyenlerin ve oynayanların keyif almasıdır.

SAĞLIK, ve futbolun ruhunu dolduran olmazsa olmaz olarak kabul edilen en temel unsuru sağlık ve güvenlik. Futbol bir oyun ve bu oyunda sağlık her şeyden önce gelir. Bu sebepledir ki, saha içinde ki en küçük bir sağlık sorunu oluşunca maç durdurulur, sağlıksız koşullarda futbol oynanmasına izin verilmez.
Şimdi var oluşu, ruhu eşitlik, keyif ve sağlık olan bir oyunda pandemi koşulları devam ederken, maçları oynatmanın, uluslar arası organizasyonları tertip etmenin nasıl bir mantığı olabilir?

Bu tamamen futbolu futbol olmaktan çıkartan yüklü miktarda ki para hesabıdır.

UEFA, hiç takımları, taraftarları üzmeden, heyecanlandırmadan, önümüzdeki sezon Şampiyonlar Ligi ve UEFA Ligi’nin oynanmayacağını açıklasa, Üye Federasyonlar, bir yazı geçse Ülkeler arası dolaşımın sakıncalı olacağından, sekteye uğramış bir sezonu yok saydığını duyursa, kim itiraz eder ki..

Türkiye’de bu yılı yok sayarak, Şampiyonlar Ligi ve UEFA olmayacağı için Süper Lig’de ki takım sayısın arttırsa, 2 takım Süper Lig’e alınsa, 4 Takım 2. Lig’e, 9 takım 3. Lig’e alsa, hiçbir kategoride küme düşme olmasa, Ağustos sonu başlasa yeni sezon, yeni hayat ile birlikte yeni bir heyecanı yaşasak fena mı olur?
Ama olmaz ortada ki rant büyük o kayıp göze alınamaz.