Kocaeli Büyükşehir Belediye başkanı Tahir Büyükakın her kesimle iyi ilişkiler kurmaya çalışıyor ancak eski ekibinden bazı kişiler onun bu çalışmalarını adeta baltalıyorlar.
En başta da basın ekibi!
Daha önce Ömer Polat’tan çok çekmiştik, o gidince işler düzelir diye düşündük ancak onunla çalışan bazı kişiler hala devam ettiklerinden aynı hastalıklar da devam ediyor!
Kocaeli Büyükşehir belediyesinin basın bölümündeki bir kişi resmen gazeteciler arasında ayrımcılık yapıyor. Bu kişi aynı zamanda Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti yönetiminde olduğu için, hala eski hesaplar ve düşmanlıklar peşinde!
Kişisel düşmanlıklarını anlarım ama bunu Kocaeli Büyükşehir belediyesi üzerinden ve hatta Tahir başkanın programları üzerinden yapmasına nasıl müsaade edilir anlamış değilim!
Gebze’de ya da Gebze ile ilgili Tahir başkanın programlarına bu kişi istediği gazetecileri çağırıyor istemediklerini çağırmıyor!
Dün Gebze’yi ilgilendiren bir toplantı olmuş. Bu kişi Gebze’den sadece 5-6 kişiyi aramış.
Oysa Gebze’de 9 tane günlük gazete, 20’ye yakın internet haber sitesi, ajans muhabiri ve dergi var. İzmit’teki toplantılara günlük gazete, internet haber sitesi vb 100 kişi çağırıyorsunuz, Gebze olunca niye ayrımcılık yapıyorsunuz?
Benim öğrenmek istediğim, bu kişi acaba birilerinin talimatıyla mı yoksa kendi isteğiyle mi bunu yapıyor?
Bu ayrımcılıktan acaba Tahir başkanın haberi var mı?
Bilelim ki biz de Gebzeli gazeteciler olarak ona göre davranalım.

***

Coronavirüs Gebze’ye gelmiş haberimiz yok!

Çin’de ortaya çıkan ve tüm dünyaya korku salan Coronavirüs ile ilgili her haber, en çok okunan haberlerden biri oluyor.
Çünkü korku, insanlar için en güçlü dürtüdür.
Toplumda korku ve panik uyandırmak da çok kolay, bu korkuyu sosyal medya aracılığıyla kartopu gibi büyütmek de…
Dünden bu yana Gebzeliler büyük bir korku ve panik yaşıyor. Acaba bu korkunç virüs Gebze’ye mi geldi?
‘Herkes yazmış, siz niye yazmadınız?’ diyorlar. 
Nedenini açıklayayım.
Olan aslında şu;
Havaalanında çalışan bir kişi, yüksek ateş şikayetiyle Gebze Fatih Devlet Hastanesi’ne geliyor. Hastane çalışanları da, havaalanından geldiği için her ihtimale karşı bu hastadan kan ve boğazından da süprüntü örneği alıyorlar.
Ve yine her ihtimale karşı bu hastayı enfeksiyon bölümünde bekletiyorlar. Tedbir açısından da, tahliller çıkana kadar da başkalarının girip çıkmasına izin vermiyorlar.
Hastanenin diğer bölümleri rutin olarak hizmetlerine devam ediyor.
Yani anlayacağınız bu aşamaya kadar herhangi bir paniğe ve endişeye hiç gerek yok.
Ancak böyle bir işlemin yapıldığını duyan bazı gazeteler, reyting uğruna insanların korku ve paniklerinden beslenerek, ‘Coronavirüs Gebze’de’ manşetleri atarak olayın boyutunu birden değiştiriyorlar. 
Biraz önce dedim ya, korku en güçlü dürtü. İnsanlar zaten izledikleri haberler yüzünden endişe içinde.
Gazetecilerin çok okunma hedefleri olabilir ama bunu yaparken insanları korku ve paniğe sürüklemek doğru değil.
Hastanedeki bu tedbirlerin elbette haber değeri vardır ama ‘Virüs Gebze’de’ demek insanları kandırmaktır!
Şimdi ne mi olacak?
En güvenilir kaynaktan öğrendim; söz konusu hasta için yapılan tahliller bugün çıkacak. Ve büyük ihtimalle yüzde 99,9 virüs tespit edilmeyecek.
‘Coronavirüs Gebze’de manşetleri atan gazeteler de, ‘Virüs yokmuş!’ manşetleri atacaklar.
İnsanların korkuları da yanına kar kalacak!
Eğer yüzde 1’den bile düşük ihtimalle de olsa virüs çıkarsa, elbette yetkililer de gerekli açıklamayı yapar ve o zaman yapılması gereken ne ise biz de gazeteciler olarak üzerimize düşeni yaparız!
Yani sözün özü, ortada virüs yokken, varmış gibi haberler yaparak insanları korkutmayalım lütfen! 
Bizim hedefimiz, insanların çok okuması değil, inanmaları olmalıdır…