Lojistik Sektöründe faaliyet gösteren Çakan Nakliyat’ın sahibi Rohat Çakan, babasından 12 araçla devraldığı şirketi 100 araçlık bir şirket seviyesine taşıdı. 
7 yıl önce sektöre 12 araç ile başlayan Çakan Nakliyat, bugün filosunu yüzün üzerinde araca çıkararak Türkiye genelinde adından söz ettirmeyi başardı. Başarısından tevazu ile söz eden Rohat Çakan,  geçmişten günümüze Çakan Nakliyat’ın başarı hikâyesini Kulis Dergisi’ne aktardı. Nakliye sektörünün babadan kalma en büyük miras olduğunu belirten Çakan Nakliyat yönetim kurulu başkanı Rohat Çakan,  Başarının sırrını üç kelimeyle özetledi: “Babamın sözünü dinledim. Kimseye özenmedim. Kendi bildiğim işin dışına çıkmadım, işimi yaptım.” Ticari hayatında lojistiğin dışında farklı bir işle ilgilenmediğini ve bunun baba tavsiyesi olduğunu söyleyen Rohat Çakan, “Ben kendi masama oturduğum zaman babamın bana söylemiş olduğu bir söz var, “Kimseye özenme kendin ol.” Bu sözü asla unutmadım. Kendi bildiğimin, kendi yapabileceğimin, kendim üretebileceğimin dışında yeni bir yola çıkmadım. Benimde yıllardır bir prensibim var. Ben ofise girdiğim zaman masama oturduğum zaman evim, ailem, akrabam, eşim, dostum hepsi kapının dışında kalır. Kendi işime odaklanırım. İş bittikten sonra tekrar onları alır giderim. Aile farklı, ticaret çok farklıdır. Ticaretin yerini tutabilecek bir şey yok benim için. Bizim için ticaret, ekmek bunlar kutsaldır” dedi.

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
1993 yılında Doğu Beyazıt’ta doğdum. 2000 yılında ise Dilovası’na yerleştim. O dönemlerde Babam Metin Çakan, bir liman ile çalışma yapıyordu. İlk dönemlerde konteyner taşıması yoktu, tomruk çalışması ile başladılar. Daha sonra da Yılport liman işletmesinde konteyner taşımasına başladılar.

Peki, Konteyner sektörü serüveni ne zaman başladı?
1988 döneminde Mersin’den Dilovası bölgesine geldik. O zamanlar tomruk çalışması ile başlandı. Daha sonra konteyner sektörü açılması ile birlikte konteyner taşıması işine giriş yaptık. 

Bayrağı devraldığınızda ilk olarak ne düşündünüz?
Kendimi bildim bileli firmamızda mücadele ediyor ve çalışıyorum. Metin Babamın en büyük oğlu ben olduğum için ilk oturduğumuz zaman 2010 yılının 5. Ayıydı. 2010 yılında filomuz içerisinde orta düzeyde araçlarımız vardı. İlk müşterimiz Kibar Holding oldu. Öncelikle onlara minnettarız. İlk çalışmamızı kendileri ile başlattık. Azimli olduk sabahın erken saatlerinden gece geç saatlere kadar hizmet verdik. Onların sayesinde her geçen gün ilerledik. Bizim bu hale gelmemizin tek sebebi müşterilerimizdir. Bizi sevmeleri, işimizi zamanında düzgün bir şekilde yapmamızdır.
 
-Genç yaşta böyle bir işe atılıyorsunuz. Böyle bir işin tabi ki zorlukları da vardır.

Zorluklar insanın sırtına bazen çok yük bindirebiliyor. Evin en büyüğü oğlu olduğunuz zaman, birçok şeyden vazgeçmek zorunda kalabiliyorsunuz.  Sıfırdan iş sektörüne girdiğim dönemde çok çalıştım. Her şeyi bir kenara bırakıp sıfırdan başlıyorsunuz.

Sektörde yaşınızdan dolayı garip karşılayanlar oldu mu?
Aslında yaşımın hem artıları hem eksileri oldu. Müşterilerimizle görüştüğümüz zaman onların tebriklerini çok aldım. Bu yaşta bu sorumluluk altına girip 5 yıl içerisinde 12 arabadan 100 tane arabaya getirmem benim için gurur verici oldu.

20 SENEDE 5 ARAÇ ALIR DİYORLARDI
Bu bölgedeki bazı nakliyeci arkadaşlarımız, “Yaşı küçük, 15-20 sene içerisinde 3-4 araba belki alır belki almaz” gibisinden konuşuyorlardı, bu söylemler daha çok çalışmamızı sağladı.  Bu durum bize güç kattı. Onlara teşekkür ediyoruz. Böyle konuşmaları bize hırs oldu. Onlar dedikçe biz işimize sarıldık. Aile olarak gayret gösterdik, her şeyi zamanında usulüne göre yaptık.

TÜRKİYE’NİN KALBİ MARMARA BÖLGESİ
Şuan için sadece Marmara Bölgesine hizmet veriyoruz. Çünkü Türkiye’nin kalbi Marmara. Konteyner sektörü olarak da burası sektörün kalbi diyebiliriz. İMES Organize Sanayi Bölgesi olsun yeni organizeler ve yeni limanlar açılıyor.

Limanlar açıldığı için konteyner daha ağırlıklıdır. Bu şekilde bir çalışmamız var.
-Bizlere Çakan Nakliyat’ın araç filosundan bahseder misiniz?
2010 yılında 5’inci ayında,12 tane kendi aracımız vardı. Şuan için 2016 yılında 100 tane araç ile hizmet veriyoruz.
-Bundan sonraki süreçte bir hedefiniz var mı?  Araç sayısı arttırmayı düşünüyor musunuz?
Filomuzu sürekli büyütmek istiyoruz. Müşterilerimizin hizmeti daha iyi alması için ve müşterilerin potansiyeli arttırmak için yeni araçlar almayı istiyoruz. Bunun yanında müşteriye daha iyi hizmet verebilmek için boş konteyner sahası, antrepo bizim için çok önemli. Çünkü müşterilerimizin istediği en önemli şeylerden biri antrepodur.
-Lojistik firması olarak bu sektörde bir üretici çalışan olarak ne bekliyorsunuz? Lojistik sektörünün nereye gelmesi lazım? Çözülmesi gereken sorunlar var mı sektörde?
YOL YASAKLARININ OLMAMASI GEREKİYOR
Konteynır sektöründe bazı sorunlar var. Bizler de bu sorunların çözülmesi için elimizden geleni yapıyoruz. İlk başta gelen konu bence, yeni çıkan araçlar dijital, biz şehirlerarası çalıştığımızdan dolayı dijital araçların olmaması gerekiyor. İkinci en büyük sorunumuz İstanbul tarafında yol yasaklarının olmaması gerekiyor. Bir büyük sorunumuza cezalar. Hem şoföre yazılıyor hem de mal sahibine yazılıyor.

-Hem bu bölgede, Ankara’da, İstanbul’da olsun birçok lojistik derneği var. Bunlar çeşitli sorunları ortadan kaldırmak için faaliyet gösteriyor. Yeterli mi bunlar?

Dernekler konusunda biz hiç bir derneğe üye değiliz. Derneklerin 1.derece kurulma sebebi rekabetin kaldırılmasıdır. 5 aracı olan bir nakliye firması ile 100 aracı olan bir nakliye firmasının bir tutulması görülüyor. Buda 100 tane aracı olan bir firma için hoş değil. Adam bir nakliyeye 400 TL çekiyor. Diğer firmanın 100 aracı var adan yakıtı kendi indirimi ile alıyor. Araçları yeni, sektörden kazanmış olduğu parayı tekrar sektöre yatırıyor. Bunun için rekabet çok güzel bir şey. Hem müşteri açısından hem de kendi firmanın yenilenmesi. Ben kendim rekabetçi piyasadan yanayım.

-Bölgedeki hangi önemli firmalarla çalışıyorsunuz?

Ortalama 400 müşteriye hizmet veriyoruz. Bunların başında gelen firmalar; Kibar Holding, Hayat kimya bingo grubu, Kastamonu entegre, Mutlu Akü, Petro yağ bunun gibi birçok firma ile çalışıyoruz. Otomotiv sektöründe Hyundai ile 2 senedir bir çalışmamız var.

-Araçları uzaktan takip ediyorsunuz değil mi? Böyle bir sistem var mı?
KURUMSALLIĞIN 1.TEMELİ İŞİNİ TAKİP ETMEKTİR
Evet, her araçta takip cihazı mevcuttur. Anlık konum bilgisi veriyor. Bu herkeste olması gereken bir şey aslında. 100 arabası olanda 5 arabası olanda olmalı. Müşteri sorduğunda biz kendi kullanıcı bilgilerimizi, şifremizi verdiğimiz zaman müşterimiz aracını takip edebiliyor, hızını ölçebiliyor, şoförün 90 ile 100 ile her şeyi görebiliyor. Adrese ne kadar yakın olduğunu da görebilir.  Müşteri için bu artı bir konu. Kurumsallığın 1.temeli işini takip etmektir.