Suriyeliler…
Reklam
Caner Pesen

Caner Pesen

Yeni süreç!

Suriyeliler…

11 Haziran 2019 - 09:21

Savaş bahanesi ile Ülkelerini terk eden Suriyelileri tüm Dünya büyük sorun olarak görüyorken, kucak açan tek Ülke Türkiye olmuştu.
Suriye’de ki savaşı ‘bahane’ olarak tanımlarken, bir insanın Ülkesini terk etmesini makul ve anlaşılır bulmadığımız için bu tanımı kullanıyoruz.
Dünya bu ‘mülteci’ sorununu çok büyütüp, para vererek kurtulmak isterken, biz böylesi bir durumun ‘ne kadar büyük sorun’ olabileceğini pek kestiremedik.
Uyarılar da hiç karşılık bulmadı.
Suriyelilerin Ülkemiz için büyük sorun olacağı belliydi, ama bu kadar erken ciddi soruna dönüşmesi de beklenmiyordu.
İçinde bulunduğumuz ekonomik sıkıntılarla birlikte, biz Ülke olarak Suriyelileri kabul edip, onlarla birlikte yaşamayı beceremiyoruz, sindiremiyoruz.
Suriyelilerin hiçbir sosyal hak talep etmeden, ücret limiti koymadan iş yaşamına dahil olmasına da alışık değiliz.
Ne iş arayan işsizler olarak, ne de bunlara iş imkanı tanıyan iş verenler olarak, Suriyelileri taşıyacak, kabullenecek durumda değiliz.
İş veren, hoyratça kullanma derdinde ve kar limitini arttırmak adına üç kuruş verdiği Suriyelilerin hiçbir önlem almaksızın, sağlıksız koşullarda çalıştırabiliyor.
Bayram günü yaşanan yangında hayatlarını kaybeden Suriyeliler bunun sonucuydu.
Sigortasız, izin talep etmeden, ücrette asgari sınır dahi aramayan Suriyeliler, işsizlerin iş bulmasının önünde ki en önemli engel.
Bunlar yetmezmiş gibi artık Suriyelilerin azgınlıklarıyla da mücadele edilmeyi başlandı.
Gölcük’te, Darıca’da, Gebze’de son bir haftada, ayrı ayrı taciz olayları yaşandı.
Fark edilen, müdahale edilen bu tacizler açığa çıkanlardı, bilinmeyen kaç tane benzer olay yaşanmıştır…
Biz aşımızı, işimizi paylaşmayı içimize sindirememişken, henüz ne oldukları belli olmayan bu insanlarla ekonomik nedenleri göz önünde tutarak bir arada olamıyorken, bunların azgınlıkları ve zaafları ile de yaşamayı asla kabul edemeyiz.
Mülteci ise mülteciliğini bilecek, sığınmacı ise sığınmacı gibi olacak.
Aşımız, işimiz tamamda hayatımızı da bunlarla paylaşacak değiliz.
Sapkınlık, karaktersizlik, suça meyilli olmak ve benzeri durumlar, her dilden, her dinden, her mezhepten insan da olabilir.
Ne yazık ki, biz insanlar bu tür insan müsvetteleri ile de aynı hayatı yaşamak durumundayız, insanlığın var oluşundan beri bu durum böyle.
Ancak, biz kendi içimizden çıkan o sapık, sapkın, suça meyilli insanların varlığını bir şekilde kabullenmiş, kolluk güçlerimizin bunları yakalayıp, cezalandırmasını bekliyoruz.
Fakat, kucak açtığımız, Ülke sınırlarında bir çok haklar tanıdığımız Suriyelilerin, insanımıza verdiği, vereceği zarara tahammülümüz yok, olamaz da.
Kolluk güçlerimiz başta olmak üzere, yöneticilerimizin bu konuda daha hassas ve duyarlı olması gerekli.

YORUMLAR

  • 0 Yorum