28 Şubat'ta da kandırıldık…
Reklam
Caner Pesen

Caner Pesen

Yeni süreç!

28 Şubat'ta da kandırıldık…

28 Şubat 2018 - 09:23

1990’lı yıllarda başlayarak, 90 sonuna kadar süren farklı bir sürecin sonucuydu 1997 yılında yaşanan 28 Şubat darbesi.

O gün, kızlarımız türbanlı eğitim alsa irtica gelecekti.

O günlerde ‘baş örtüsünü’ savunmak suçtu.

Askeriyeye türbanla girmek yasaktı, ibadet eden subayların görevine son veriliyordu.

O dönemde Batı Çalışma Grubu vardı, inançlı insanlara baskıyı hak görüyordu.

Öyle doğdu 28 Şubat ve ne acıdır ki, 28 Şubat ciddi bir halk desteği de görmüştü.

Siyasi sonuçlarının yanı sıra 28 Şubat’ın ekonomik sonuçları oldu.

Biraz daha fakirleştik.

O gün, 28 Şubat’ın Memlekete zarar veren adımlar olduğunu görse, Türk Halk’ı büyük oranda bu 28 Şubatçıların destekçisi olmazdı.

Bir nevi kandırılmıştık.

Ve 28 Şubat’tan en çok etkilenendir Gebze İlçesi.

Tıpkı FETÖ’de olduğu gibi.

İzmit Lobisi, ısrarla Gebze’nin İl olma talebini görmezden gelse de, Gebze Türkiye’nin kalbidir ve Sanayisi güçlü kentimiz her toplumsal olayda en çok etkilenendir.

Gebze Belediye Başkanı Rahmetli Ahmet Penbegüllü, o süreçte işkence gördü, hapis yattı ve amansız hastalığa yakalanarak, aramızdan ayrıldı.

Belediyecilik hizmetinde kusur bulamadıkları Penbegüllü ve arkadaşlarını Gebzespor üzerinden yargıladılar(!)

Yargılama değil, mahkum etmek, eziyet etmekti.

Bugün, hangi belediye başkanı gönül verdiği kulübe para aktarırken, tamamen yasal yolları tercih eder ki…

Bağışla, gönüllükle yürütülür kulüp işleri.

Gebzespor 1997 yılında 250 bin liralık bağıştan ötürü DGM’lik oldu.

Belediye Başkanı ve kulüp yetkilileri işkencelerden geçti.

Aynı Gebzespor 2006 yılında 6 milyon civarında para harcadı, bu paralar incelense ne kadarı gönüllü yardım, ne kadarı yasal para aktarımıydı? Çok farklı sonuçlar çıkabilirdi.

Yine Gebze Belediyesi sporcusu Ülkücü Harun Doğan, mayosunda ki ay-yıldız olmaması nedeni ile yargılandı.

Engin Kaya yazdığı yazılardan dolayı hapis yattı.

Gebze 28 Şubat’ı en ağır şekilde yaşadı.

Bugünün Türkiyesine ve de Gebzesine baktığımızda, 28 Şubat’ta darbeye kadar giden karşı duruşun sergilendiği tüm konuların on katı özgürlükler var.

İsteyen her genç kızımız, istediği her yerde başörtüsü takabiliyor.

Sarıklı-cüppeli insanlarda sokaklarımızda rahatlıkla gezmekte.

Bir zamanlar TSK’ya ait kurumların kapısından alınmayan sakallı, türbanlı insanlar TSK’da daha ciddi itibar görmekte.

İbadetin yasaklı olduğu kışlaların hepsinde camilerimiz var.

Ama Türkiye’ye ne şeriat geldi, nede irtica var.

Bugün artık çok iyi anlıyoruz ki, o zamanda kandırılmışız…

YORUMLAR

  • 0 Yorum