Gebze bölgesinde son zamanlarda bir uçkur davasıdır almış başını gidiyor.
Özellikle AK Partili siyasetçilerin ‘uçkur’ konusunda düştüğü zaaflar duydukça şaşırtıyor.
Uygunsuz görüntüleri alınıp şantaj yapılanlar mı dersiniz, cinsel istismardan dolayı mahkemelik olup ceza alanlar mı dersiniz, cinsel istismar sebebiyle tutuklanan meclis üyesi adayları mı dersiniz, yasak ilişkisi yüzünden görevinden olan ilçe başkanı ve belediye başkanı mı dersiniz,  ne ararsanız var.
Ahlaksızlığın dibine hızla ilerliyoruz…
En çok şaşırdığım şey ise; buna benzer ahlaksızlıkları yapıp hala siyaset yapmaya devam ediyor olmaları.
Hem de kendilerinin ayıbını ört pas etmeye çalışıp, mağdur edebiyatı yaparak…
Üstelik bunlar, davası İslam olan, İslam coğrafyasının lideri olarak kabul edilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın partisinde siyaset yapıyor.
Sorsanız hepsi davaya hizmet etmek için yola çıktı…
Yola çıkarken mi? ya da yola çıktıktan sonra kazandıkları güç ve yaptıkları servetlerle yolu şaşırıp İslam davasını uçkur davasına tercih ettiler bilemem.
Ama şunu biliyorum ki; AK Parti’de gördüğüm herkes Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gölgesi altında makam ve mevki sahibi oldu.
Bireysel başarısıyla bugünkü koltuklara oturan, halkın sevgisini kazanan bir tane bile siyasetçi ile karşılaşmadım.
Zaten hepsi bunun farkında…
Recep Tayyip Erdoğan’a bir nebze bile olsa katkınız yok bari zararınız olmasın.
Erdoğan’ı da geçtim, İslam davasını lekelemeyin.
Son yıllarda İslam’a en çok zarar veren FETÖ’den daha çok sizin gibi İslam kisvesi altında siyaset yapıp İslam’la alakası olmayanlar zarar verdi.
Niyeti halis dava neferlerini zor durumda bırakmaktan vazgeçin artık.
Bırakın o koltukları gidin uçkurunuzla rahat rahat ilgilenin.
Ne bir daha AK Parti deyin, ne de dava kelimesini ağzınıza alın.
Yoksa ailenize çoluğunuza çocuğunuza ve bütün kamuoyuna rezil olacaksınız…