Başkanlık Sistemi ile birlikte yeni bir siyasi hayata başladık.
Seçim sonrası ittifaklar artık seçim öncesinde yapılıyor.
Böylesi sanki daha doğru gibi..
Vatandaş sandığa giderken, kimin kimle nasıl ortaklık kurduğunu bilerek tercih yapıyor.
Yeni bir sistem olduğu için elbette ki geçişte sıkıntılar var.
Yerel seçim için kurulan ittifaklar ve yapılan görüşmeler biraz rahatsız edici.
Zamanla oturacak gibi.
İttifaklardan ziyade bir seçime gidilirken, ortadaki tablo son derece sıkıntılı.
Özellikle bölgemizde, herkes iktidar partisinin adaylarına kilitlenmiş durumda.
Herkes tarafından görülen tablo ise iktidarın adayı aynı zamanda belediye başkanı olacak.
Diğerlerinin hesabı sanki ne kadar çok meclis üyesi kaparım şeklinde.
Yani, ekonomik sıkıntı zirve yapmış, adalet desen hak getire, onca yılın yıpranmışlığı olmasına rağmen iktidara ciddi bir alternatifin olmaması üzerinde düşünülmesi gereken bir mesele.
Yani istatistikler var, önceki seçimlerin sonuçları var, bunlar kanunmuş, ilahi bir emirmiş gibi, değişmezmiş gibi bir durum söz konusu.
Siyasetin de, muhalefetin de doğasına aykırı bir durum bu.
İstatistikler ve önceki seçim sonuçları dikkate alınarak, tavır belirlenecekse o halde seçime ne hacet.
Alternatif güç olarak gözüken CHP ve izlenen yol tamamen bu eksende seyrediyor.
Bu noktada hakkını teslim etmek gerek Saadet Partisi fark yaratıyor.
İlkelerini ortaya koymuş, adaylarını belirliyor, izleyeceği yol belli, seçimlere kazanmak için giriyor.
Sonuçlara hiç takılmıyor…
Ki, seçime de böyle gidilir özellikle yerel seçimlere.
Sonuçlar sandıklar açıldıktan sonra görülür, ama siz seçime giderken, kendi ilkeleriniz, Ülke gerçekleri ve kentine hizmet edecek kişiler, kente dokunan projelerle yola çıkarsınız.
Oysa bizim bölgemizde muhalefet dahi iktidarın izleyeceği yola, açıklayacağı adaya ve ortaya koyacağı projelere kilitlenmiş.
Bu kadar çaresiz olmak, kentimiz adına büyük kayıp.
Ancak tüm bu olumsuzluklara rağmen Gebze için bir ihtimal daha var…