Savaşsa, savaş…


Türkiye Cumhuriyet’i terör odaklarına yönelik tarihin en önemli hareketlerinden birisini başlattı.
Sınırlarımızı korumak amaçlı, Suriye’nin de sınır bütünlüğünü sağlamak ve bölgeye huzur getirmek amaçlı başlatılan operasyonun adına ‘Barış Pınarı’ dendi.
Oluk oluk akan kanın durması, barış pınarlarının hayata geçmesi için başlatılan operasyonlara, yurt içi ve yurt dışından beklenen tepkiler peş peşe gelmeye başladı.
Ortadoğu üzerine büyük planları olan kapitalist güçler, ağız birliği etmişçesine, Türkiye’ye işgalle suçladı, İŞİD Terör Örgütü’ne imtiyaz tanınacağını ileri sürecek kadar aşağılık açıklamalar yapmaya başladılar.
Hadlerini aşıp, harekatı durdurmayı emir ettiler.
Daha dün Ankara saldırısının 4. Yıl dönümünü geride bıraktık, şehitlerimizi andık.
Ülke olarak ağır terörist saldırılara uğradık, uğramaya da devam ediyorken, yanı başımızda terör kümelenmelerine göz yummamız isteniyordu.
Kahraman Türk askeri, ‘sefer’ dedi yola çıktı.
Allah hiçbir askerimizin ayağını taşa değdirmesin.
İnşallah şehit vermeden bu haklı operasyonlar amacına ulaşır.
Macarlar başta olmak üzere, Türkiye’nin meşru hakkı olan müdahaleye destek veren dost Ülkeler de oldu.
Haklının yanında olma cesaretini gösteren Ülke ve liderlerine şükranlarımızı sunuyoruz.
Türkiye’de HDP dışında ki tüm siyasi partilerde askerlerimize destek mesajları yayınladı.
Ancak, bu Ülke insanları içinden de, terör odaklarını yerle bir etmek için başlatılan harekata tepki gösterip, ‘savaşa hayır’ deme cüreti gösterenler oldu.
Terörist unsurları ortadan kaldırmak, Ülkemize büyük yük ve ciddi sorun teşkil eden Suriyelilerin topraklarına dönmeleri için güvenli ortam oluşturmak için başlatılan harekata savaş diyenlere de eyvallah.
Savaşsa, savaşa gittik.
O terör odakları dağılacak, Allah’ın izniyle Türkiye bu operasyonlardan büyük bir zaferle dönecektir.
İçeride ve dışarı da, terör odaklarına karşı başlattığımız sefere kılıf bulup, engel olmaya çalışanlar da hak ettikleri cevabı Suriye’de akan kanın durması ile alacaklar.