Adnan Köşker paralelci mi?


Bu aralar, ‘Adnan Köşker pararlelci mi?’ Sorusunu soran ve ‘Adnan Köşker tutuklandı’ başlığını görmek için can atanların sayısı hayli fazla.
Sıra ne zaman FETÖ'cü AK Partililere gelecek? Diye naralar atılıyor, eller ovuşturuluyor.
Bunu yapanların başını aslında AK Partililer çekiyor.
Parti içinde, koltuk derdi olan, mevcudu değiştirip, yerine geçmek ya da kendisine yakın birini oturtmak için bir çok partili bu aralar aktif.
Açıktan kendileri ifade etmese de, dolaylı yollarla AK Partililer şu aralarda, birilerini FETÖ ile ilişkilendirilip, ayağını kaydırmak için yoğun çaba içinde.
Hedefte ki isimlerden birisi de Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker.
Oysa şöyle bir gerçek var; Türkiye 15 Temmuz'da hain kalkışmayı yaşadı. AK Parti ise bu girişimi 17-25 Aralık'ta yaşamıştı.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti'ye karşı bu hain yapılanma, 17-25 Aralık'ta ilk darbe girişimini denemişti.
O gün, özellikle parti içinde benzer hareketlilik yaşanmıştı.
2014 seçimleri öncesinde, parti içinde cemaat avı yapılmıştı.
O günde, dosyalar hazırlanıp, sosyal medya çalkalanmıştı.
Gebze, FETÖ'nün güçlü olduğu, Dilovası, Darıca ve Çayırova ile birlikte Cemaatin hakimiyetinde olan bir bölgeydi.
Belediye Başkanı Adnan Köşker'de, belediye başkanı olduktan sonra, o dönemde Türkiye’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yakınlığı ve tavsiyesinden kaynaklı cemaate yakın durdu.
17-25 Aralık'ta olduğu gibi 15 Temmuz sonrasında da isminin anılması normal.
Üzerine oynanması da normal!
Ancak, şu gerçeği gözden kaçırmayalım, sadece Adnan Köşker cemaate yakın değildi, şuan AK Parti içerisinde siyaset yapan herkes en az Adnan Köşker kadar cemaate yakınlardı.
Şimdi sadece Adnan Köşker'i itam etmek, yargılamak olmaz, tek başına Adnan Köşker'i yargılamak saçmalıktan öteye gitmez...
Köşker ile ilgili, 17-25 Aralık sonrası daha ağır iddialar ortaya atıldı. Yolsuzluk iddiası da, cemaat bağlantısı da. Bilinen, bilinmeyen, doğru yanlış ne varsa ortaya döküldü.
Buna rağmen yeniden aday gösterilip, büyük bir çoğunluğun oyunu alarak başkan seçildi.
Parti içinde ki ateşli muhalefete rağmen.
Şimdi, yeniden Köşker iddiaları ve operasyon beklentisinin neyi kapsadığının farkında mısınız?
Yani, Köşker'i suçlar ve haklı çıkarsanız, bu Köşker'i o günün iddiaları ve ortaya konan delillere rağmen aday yapanları ne yapacaksınız?
Bu iş kimleri kapsar, en yüzeysel haliyle, Büyükşehir Belediye Başkanı, O dönemin Milletvekilleri, İl Başkanı ve en sonunda da Milli Savunma Bakanını. Hatta ve hatta o dönemin Başbakanını
Bu işler o kadar basit değil, tekrar altını çizmek istiyorum, Türkiye 15 Temmuz'da darbe girişimini yaşadı. AK Parti ve Cumhurbaşkanı ise 17-25 Aralık'ta
Bu nedenledir ki, ben AK Parti içinde var olan, var olduğuna kesinlikle inandığım FETÖ'cülere yönelik çok ciddi bir adımın atılacağını sanmıyorum.
Bugün Melih Gökçek'i, Kadir Topbaş'ı geçmişlerine bakarak, nasıl es geçersiniz?
Tüm bunları alt alta yazdığınızda, AK Parti'de bir kaç zayıf halka ve çok açık, bilindik FETÖ yanlısı isimler dışında ciddi bir temizlik olacağını sanmıyorum.
Parti içinde ki temizliğin, seçim süreçlerine kadar ertelenip, pasifize edilmek yöntemi ile yapılacağını düşünüyorum.
2019 ya da erken bir seçimle.
Öbür türlü, darbeyi 17-25 Aralık'ta yaşamış AK Parti'nin üç seçim geçirdikten sonra içerde temizlik yapmamış olmaması, partiyi çok büyük sıkıntıya sokar.
Çünkü, o gün aday olanları aday gösterenleri de kapsayacak bir operasyon ancak gerçek temizliği sağlar.
Bunu yapmanın da pek olanaklı olduğunu düşünmüyor.
Öbür türlü, gerçek bir temizlikten söz etmek mümkün olmaz.
Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker'in durumu ise aslında biraz daha berrak.
Çünkü, 17-25 Aralık sonrası, siyasetçisi, gazetecisi, muhalefeti, partilisi söylenebilecek ne varsa söyledi. Yargısız infazda yapıldı. Belge bilgi de paylaşıldı. Buna rağmen aday oldu ise bugün söylenenlerin geçmişin tekrarından öteye geçmez. Çünkü bakıyorum da yeni bir şey söyleyen yok.
Adnan Köşker paralelci mi? Sorusunu bakarsak, 17-25 Aralık sonrası Gebze Belediyesi'nin, Başkan Köşker'in cemaat ile iş tuttuğunu ortaya koyacak somut bir adım görmedim. Bırakın belge ve bilgiyi iddia da yok. Hep geçmişe yönelik, 2009 seçimleri ve öncesi ile ilgili iddialar. Bunlar zaten ortaya dökülüp, partinin genel merkezine kadar taşınmıştı. Haklı bir durum olsa aday gösterilmezdi diye düşünüyorum. Bugün sadece Adnan Köşker'i değil, aday olmasını sağlayanları da suçlamaktır bu iddialar.
Ama bakıyorum da, bu yönde cesur bir adım yok.
Amaç belli, bu hengamede, Köşker'i yemeğe çalışmak.
Köşker gider bizim aday gelirse ekime kadar, gelmezse de ....
En azından hareket olsun.
Türkiye işte tam da bu yüzden gelişip, güçlenemiyor. Herkes, kişisel ve günlük ve çıkar derdinde. Ve atılan adımlar, küçük, kişisel çıkarlar noktasında.
Bölgemizde huzursuzluk, mide bulantısı, kirlilik yaratmak yerine, varsa 17-25 Aralık sonrası AK Partili siyasetçilerin FETÖ ilişkisini ortaya koyan belge, bilgi bu ülkenin savcısı, hakimi polisi ile paylaşın.
Yoksa da huzursuzluk yaratmak yerine teslim olun, bu temizliği yapan devlet görevlilerine, bekleyin görün.
Yani siz 2009 seçimlerinde Köşker'in GESİAD üyesi olduğunu biliyorsunuz, cemaate yakın isim olarak prim yaptığını biliyorsunuz da Devlet'in savcısı, polisi bilmiyor mu?
Tüm kalbimle söylüyor ve diliyorum, bu hain çetenin yakınında her kim var ise, bu kalkışmaları görüp te bu hainlerle kol kola olan kim varsa, adaletin önünde en sağır şekilde hesap versin.
Başkan, Vekil, Bakan mevkisi, makamı ne olursa olsun, ihanetin içinde olanlar en ağır şekilde yargılansın, bu hainler temizlensin...
Ama bunu beklerken biz hukuka güvenelim, kılavuzumuz sadece hukuk olsun.
Yoksa kişisel ve siyasi çıkarlar için Adnan Köşker veya bir başkasını karalamaya çalışmakla bir yere varamazsınız.