Emeklilikte Yaşa Takılanlar


Sosyal Medya Üzerinden örgütleniyorlar, hiçbir kurumun liderliği, herhangi bir siyasi yapının yönlendirdiği yok.
Devlet ile yaptıkları anlaşmanın yerine getirilmesini istiyorlar.
Son dönemde artık ciddi bir güç haline geldi, Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT)
Çıkış noktalarında hak gaspı var ki, yüzde yüz haklılar.
Artık olay sadece EYT’lilerin de meselesi değil, destek veren çok sayıda gruplar var.
Gezi benzeri olaylara doğru yol alması da ihtimal dahilinde.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yasanın getireceği ekonomik sorumluluğun altından kalkılmasının mümkün olmadığını söyleyerek, yasaya karşı çıkıyor.
Olayın aslında ekonomik mesele olmadığını kabul etmek gerek.
Ortada bir hak gaspı söz konusu.
1990 öncesi Devlet, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, işe başlayacak kişiye belli bir yasa öneriyor.
25 yıl çalışma süresi, 5 bin iş günü diyor, bunu doldurduğunda emeklisin.
18 yaşında işe başlamış bir erkek için emekli olma yaşı 43, kadın için 38.
Bu yaşta insanların emekli olması tartışılır bir durumdur.
Benimde sigortalı olduğum döneme bakıldığında 2 yıldır emekli olmam gerekirdi.
Şunu kabul ediyorum bir erkeğin 43 yaşında, bir kadının 38 yaşında emekli olması çokta normal değil.
Emeklilik için bu yaşlar ‘erken’ kabul edilebilir.
Ancak, EYT’lilerin meselesi tam olarak erken emekli olmak değil, kendilerine Devlet’in tanıdığı hakkı, yasal olanı alamamak.
Ben işe başladığımda bana verilen söz ve akitler bir anda değiştirilemez.
Bunun ekonomik nedenleri, mali yükü tartışılamaz.
Yeni yasa çıkartırsın, bundan sonrası için işe başlayanlara ilişkin düzenleme yaparsın, işe başlayacak insanda onu bilerek çalışır.
Ama geçmişe yönelik uygulama ekonomik değil, adalet ile alakalı bir durumdur.
EYT’liler bugün artık sokaklarda ve bu konuda geri adım söz konusu gözükmüyor.
Sürekli büyüyen bir güce dönüşüyorlar.
İktidar bu konuyu ele alırken, ekonomik verileri değil, hak ve hukuku göz önüne almalı.