10 Ocak ve Nail Çiler…


Bugün 10 Ocak, Çalışan Gazeteciler Günü!
İlk başlarda ‘bayram’ diye kutlanırdı. Sonra hiç de bayram olmadığı anlaşılınca ‘gün’ olarak geçmeye başladı.
10 Ocak kutlamaları ve tebrikler bir yana, gazeteciliğin günümüzde hangi noktada olduğunu belirtmek gerekir.

Sansür, baskı ve şiddetin gölgesinde ‘kutlama’ kelimesi acı bir tebessümden ibaret. 
Son 10 yılda ülkemizde 10 bin gazeteci işsiz kaldı.
100’ün üzerinde gazeteci hapis cezası aldı.
Onlarcası saldırıya uğradı ve öldürüldü. 
Gazetecilerin sosyal hakları ve güvencesi elinden alındı. 
Türkiye, basın özgürlüğünde 180 ülke arasında 157’nci sıraya geriledi.

Sansür eskiden fiili olarak yapılırdı. Şimdi bir de ekonomik sansür dönemi başladı. Özellikle hükümet ve yerel yönetimler bu ekonomik sansürü çok abartılı bir şekilde kullanıyor.
Eğer eleştirirseniz ve muhalifseniz, sizi reklamla ve parayla cezalandırma yoluna gidiliyor.
Tam tersi uygulamayla da, ‘yağ’ diye tabir edilen haberler yapanlar da elbette ödüllendiriliyor.
Önceki gün gazeteci Enes Malkoç kardeşimin sosyal medyadan paylaştığı bir konu, bu durumu da gözler önüne sermiştir.
Ak Parti Gebze ilçe başkanlığının bazı gazetelere gönderdiği 10 Ocak kutlama metni ve kendilerinin belirlediği reklam bedeli, bunun üzücü bir göstergesidir.
CHP ise geçmişte gazeteciler gününe ilişkin güzel etkinlikleri unutmuş, son dönemde gazetecileri çok katmayan bir anlayışa bürünmüş olması üzücü.

Peki yerel basın ne durumda?
Kağıt fabrikası kapatıldığı için yurtdışından dövizle getirilen kağıt maliyeti yüzünden gazeteler birer birer kapanıyor.
Sadece yerel basın değil, ulusal basın bile baskılarını bitirerek dijital yayına geçiyorlar birer birer.
Böyle olunca da basın emekçileri işsiz kalıyor. 
Anadolu basını ciddi biçimde can çekişiyor. 
Sektördeki adaletsizlik, haksız rekabet ve mevzuat sorunları yüzünden gerçek gazeteciler çile çekerken, gazeteci geçinenler sektörü lekeliyor, mesleğin geleceğini karanlığa teslim ediyor. 
10 Ocak; Çalışan Gazeteciler bayramı değil, mücadele günüdür. 
Gazetecilik halkın sesi ve vicdanıdır. 
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, basın bu milletin müşterek sesidir.
Bu mesleği onuruyla ve vicdanıyla yapanlara ne mutlu.

Gelelim Nail Çiler’e…
Gebze Ticaret Odası başkanı olmadığı yıllarda bile hep gazeteci dostu oldu. Sadece özel günlerde değil, her günlerinde yanlarında en büyük destekçileri oldu. Hiç kimseyi ayırmadan, iyi ve kötü günlerinde yanlarında.
Dün yine farklılığını gösterdi. Masalardaki peçetelikler bile, gazetelerin haber kupürlerinden yapılmıştı.
Eşi Sevgi hanım ile birlikte tüm gazetecileri tek tek kutladı, moral verdi. Konuşmasında özellikle Gebze’de bu işi yapan meslektaşlarım için çok önemli ve moral verici mesajlar verdi.
Meslektaşlarım adına kendisine bu duyarlılıklarından ötürü teşekkür ederim.