'Ben patronum' demekle patron olunmuyor...


Gebze Belediyesi'nin Nisan ayı Meclis toplantısı, CHP Gebze'nin içler acısı halini gözler önüne seren önemli gelişmelere sahne oldu.

Hatırlanacağı üzere, CHP'nin grup kararına rağmen İmar Komisyonu'nda Salih Işık ile Murat Erdoğan yarışmış, AK Partili üyeler Murat Erdoğan'ı seçmişti.

Benzer durum diğer bir komisyon seçiminde yaşanırken, Eşref Emin Güzey, Fahrettin Bostan'a, "daha fazla rezil olmayalım, ben çekiliyorum" diyerek yol verdi.

Mehmet Tüyüz'ün, hakaret ve acık dille yaptığı 'gideri', Dilek Tan'ın ayılıp, bayılmasını saymıyorum.

Tabi bu yaşananların öncesi de var.

Bu Gebze Belediyesi'nin CHP'li meclis üyeleri ile ilgili parti içinden birilerinin ortaya attığı iddialar vardı, üzeri örtülen.

Hani, Başaranların imar tadilatına uğrayan inşaat projesi varya!..

Her üyeye bir daire kampanyası!..

Dahası da var..

CHP'nin Gebze İlçe Başkanı Av. Recep Dursun, göreve geldiği günden beri, parti içinde ki sıkıntıları bir türlü çözemedi, hakim olamadı.

Dürüst, birikimli, iyi bir partili ve donanımlı bir siyasetçidir Recep Dursun.

Ancak, Gebze gibi zor bir İlçe'yi yönetmek başka meziyetler ister.

Yine çok yakın zamanda Sayın Dursun, parti içinde yaşadığı ciddi sıkıntılar sonrasında, 'bu partinin patronu benim' açıklaması yapmıştı.

Nisan Meclisi gösterdi ki, öyle "ben patronum" demekle patron olunmuyor.

Ciddi sorumluluk ister patronluk. Proje geliştireceksiniz, emek sahiplerinin hakkını ödeyecek, çalışanlardan verim alacaksınız ki, devamlılığınız olsun.

Türkiye'de bir kesimin umudu, Memleket'te dengeleri sağlayacak tek siyasi parti olan, iktidar alternatifi CHP'nin Gebze'de ki içler acısı haliyle bu Memlekette ki tüm vatanseverleri de üzmüştür.

Ülkemizin ve de bölgemizin sağlıklı, güçlü, tutarlı bir muhalefete her zamankinden daha çok ihtiyacı varken, CHP'de meclis üyeleri kişisel çıkar peşinde, İlçe Yönetimi, kendi ömrünü uzatmak için taviz üstüne taviz vermekte.

Hani, sanki CHP olarak, memlekete çok hakim, bir çok sandalyesi varmışta, bu sandalyelere oturtacak adam bulamamış gibi anamuhalefette Meclis Üyesi ve İl yöneticisi koltuğunda aynı isim oturuyor. Sandalye çok, kadına pozitif ayrımcılık taraftarı ya CHP, Neşe hanım hem Meclis Üyesi, hem İl Yöneticisi. Şimdi bu iki koltuğu olan 'pozitif ayrımcılığı' da bulunan Neşe hanım mı parti patron olur, yoksa İlçe Başkanı mı?

Gebze'yi Türkiye'nin mozaiği olarak görüp, Gebze üzerinden CHP'yi yorumlarsak, vay Ülkemin haline..vay ki ne vayy...

Şimdi, "Recep Başkan ne yapsın?", "başkan mı dede ki, 'komisyona kim aday olursa olsun. Bizim üyemizi iktidar seçsin'yada yine başkan mı istedi, parti de ikilik olsun?" diye bilirsiniz.

Ve haklı olarak esas soru şu olurdu, "hırsızın hiç mi suçu yok?"

Elbette ki, öncelikli olarak, Gebze Belediyesi'nin Nisan ayı meclisinde yaşanan utanç sahnelerinin sorumlusu, haklarında ortaya atılan iddialara sessiz kalan meclis üyeleridir.

Ancak, önlemi almak, hakim olmak ve gereğini yapmakta İlçe Başkanı ve yönetiminin sorumluluğundadır.