Koronavirüs hayatımızı alt üst etti ama toparlanma adımları atılıyor, bunlar sevindirici gelişmeler.
İnsanlar, futbolu, cafeleri tartışırken, gözden kaçan bir ayrıntı var ki, artık özledik.
Camileri, cemaatle kılınan namazları özledik.
Gevşeme adımları sıralanırken, camilere ilişkin, cemaatle namaz kılınmasına ilişkin hiçbir adımdan söz edilmiyor.
Mübarek Ramazan ayında bu konuda her hangi bir açıklama yapılmamış olması şaşırtıcı.
Peki her şeyi Bilim Kurulu’ndan, Hükümet’ten beklemesek, biz Gebze’de Cuma Namazı kılsak…
Nasıl mı?
Mesela belediyemiz, müftülükten izin alsa, tüm camilerin avlusunda çalışma yapsa, sosyal mesafeyi ayarlayarak, insanların namaz kılacak alanları belirlese…
Öyle renkli boyalarla çizse, 2 yada 3 metrelik mesafelerle, 500 kişinin normal şartlarda saf tutabildiği bir alana 60-70 kişi sığdırılsa, bunların da duracakları yerler belirlenmiş olsa.
Cami de abdest almak yasak olsa, cemaatle namaz kılmak isteyenlerin evlerinde abdest alma ve kendi seccadelerini getirme zorunluluğu bulunsa.
Her camimizde birkaç zabıta yada belediye personeli görevlendirip, bu kuralları denetleyerek, bu kurallara uyulması şartı ile Gebze’de Cuma Namazı kılsak, fena mı olur?
Öyle kimseye imtiyazda tanımadan, belirlenen alanlarda ki sınırlı sayıda ki yerlere kim erken gelirse o namaz kılacak, bir sonra ki Cuma vaktinde daha erken gelen yerini tutmuş olacak.
Yani gençler cafeyi özledi, birileri AVM’leri özledi, birileri barları, meyhaneleri, birileri de futbolu ve her bir özleme son vermek için adımlar atılıyor.
Peki ya camileri özleyenler ne olacak?
Gebze’de bu şartlar yerine getirilerek, camiler açılsın, bunun önüne engel konulmaz, bence Türkiye’ye örnek uygulama olur…
