Virüslü sansür…


Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın en başından beri yürüttüğü çalışmaları, emeğini, verdiği mücadeleyi saygıyla karşılıyor ve kendisine inanıyor, güveniyorum.
En başından beri iki konuda eksiklik olduğunu savunuyorum, birincisi Umre ziyaretine izin verilmemeliydi, ikincisi de daha şeffaf olunabilirdi.
İlk başlarda hadi gizlilik önemliydi, panik havası olmasın, bizde vaka yok, olana da müdahale ediliyor falan ama artık bu saatten sonra gizlilik yerine tam açıklık şeffaflık olmalı, buna inanıyor bunu savunuyorum.
En çok vaka şu ilimizin bu semtinde, şu hastanemizde virüslü şu kadar insanımız var, kaybettiğimiz kişiler bunlar gibi açık ve net bilgilerin halkta sıkıntı yaratacağı, bunun saklanıyor olmasının mücadeleye katkı sunacağına inanmayanlardanım.
Devlet’in, Bakanlığın bilgileri gizli tutma isteği, böyle bir politikayı izlemesi anlaşılır olabilir, asıl anlaşılmaz olan ise basının kendi içinde ki çelişkili ve işgüzar tutumu.
Kendisini Gebze düşmanı bir gazeteci olarak tanıdım, sahibi olduğu gazetesini iktidar yanlısı Haldızlara satıp, sonrasında o gazetede çalışan olmasını en ağır şekilde eleştirdim, hiç haz etmediğim bir isimdir İsmet Çiğit, ancak Çiğit’in sorumlu olduğu yayın portalında çıkan bir haberden ötürü, sabahın köründü kelepçelenerek ifadeye götürülmesi neresinden bakarsanız bakın basın özgürlüğü adına, Ülkem ve şehrim adına bir utanç vesilesidir.
Çiğit’i arayarak, ifadeye çağırmış olsanız koşarak gideceği halde kelepçelemek, suçlu muamelesi yapmak hiç hoş olmamıştır.
Kocaeli’de bizim sözde meslek odalarımız, cemiyetimiz olan kurumların bu duruma sessiz kalması da kabul edilir değil.
Ve Gebze’de Mustafa Arslan’ın koronavirüs ile ilgili yaptığı haberden dolayı kendisine karşı uygulanan linç girişimi de bizim adımıza utanç vesilesidir.
Bu mesleğe yıllarını vermiş, vatan sevgisi, ahlakı ve etik değerlere verdiği önem asla tartışılmayacak olan Mustafa Arslan’ın, Kocaeli’de Cemiyet yöneticisi, A Haber temsilcisi Hakan Süer tarafından yaptığı haberden dolayı tehdit edilmesi, aba altında soba gösteriliyor olması da virüsten daha tehlikeli ve sıkıntılı bir durumdur.
İşgüzarlığın, haddini aşmanın manası yok.
Mustafa senden on kat vatansever, on kat gazeteci ve on kat adamdır.
Şimdi sen iktidar yalakalığından aldığın güçle, her alanda konum ve duruş belirleyen olarak görüyorsun ya kendini, yok sen fazla havaya girmiş, kendini fazladan kandırmışsın senin öyle bir konumun ve durumun yok.
Sular yükselince balıklar karıncaları yer, sular çekilince karıncalar balıkları yer, bu sözü duymuşsundur, tabi senin gibiler sular çekilince karınca, sular yükselince anında balık olabildiği için hiç şartların değişeceğini, arkana aldığın, sığındığın o güçleri kaybedeceğini hesap etmiyorsun.
Ama bugün Koronavirüs bize bir şeyi öğretti, en önemli değerler vicdan ve ilahi adalettir, bunlardan da kaçış yok.