Gebze, Türkiye’de en hızlı değişim ve dönüşüm yaşayan şehirlerden birisi. Önceleri sanayi merkeziydi. Ardından ulaşımın merkezi oldu. Şimdi ise teknoloji ve bilişimin merkezi haline geldi.
Nüfusu, sanayisi, ekonomisi, araştırma ve teknoloji merkezleri, ulaşımı ve devasa potansiyeli ile artık Büyük şehirli il olmayı hak ediyor. Gebze’nin uzun yıllardır il olma hayali, Büyük şehir yapılarak gerçeğe dönüştürülmelidir.
Türkiye’nin birçok ilçesinin haksız siyasi kararlarla il yapıldığı gibi değil üstelik, gerçekten il olmayı hak ettiği için.
Gebze bölgesinin nüfusu 750 binlere yaklaşmış durumda. Gündüz nüfusu ise iki katı! Gebze’de 8 organize sanayi bölgesi faaliyet gösteriyor. Sadece Gebze Ticaret Odası’nın üye sayısının 20 binin üstünde olduğunu söylersek sanırım endüstri potansiyelinin ne devasa boyutta olduğunu anlatmış oluruz.
Dev sanayi tesislerinin yanı sıra Gebze artık Türkiye’nin Ar-Ge üssü konumuna geldi. Bilişim Vadisi, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi, Gebze Teknik Üniversitesi, Türk Standartları Enstitüsü, Türkiye Sanayi Sevk ve İdare Enstitüsü, KOSGEB ve büyük şirketlerin Ar-Ge merkezleri Gebze’yi diğer şehirlerden farklı kılıyor.
Türkiye’de 1.000 civarında Ar-Ge merkezi varken, Kocaeli’de bu rakam 127. Bu 127’nin 106’sı ise sadece Gebze’de bulunuyor. Daha çarpıcı bir şey daha söyleyeyim. Kocaeli’deki 18 tasarım merkezinin 18’i de Gebze’de. Hatta şunu da eklemek lazım, Türkiye’de sadece 3 tane olan Bilişim Lisesi’nin birisi Gebze’de. Yakında siber suçlarla mücadele akademisi de Gebze’de başlatılacak.
Kocaeli’nin Türkiye’nin en zengin şehri olmasının en büyük sebebi de elbette Gebze. Ekonomi ve teknolojik olarak bu kadar üstün bir konumda olan Gebze’nin il olması elbette İzmit ve İstanbul lobisinin hiç istemeyeceği şeyler.
Bugün Gebze Ticaret Odası meclis toplantısında Başkan Nail Çiler’in anlattıkları tarihe not düşülecek nitelikteydi.
Gebze Ticaret Odası ve Nail Çiler gerçekten de bu şehir için bir şans. Bir yandan bu şehrin ekonomisi, sosyal-kültürel-sportif hayatı için çalışıyorlar diğer yandan şehrin eksiklik duyduğu ne varsa, ona yönelik proje ve çalışma yürütüyorlar. Dilovası’nda ihtiyaç sahibi ailelere yönelik yürütülen ‘Sosyal Etki merkezi’ sadece ülkemiz için değil, Avrupa için bile bir örnek durumunda. İlçelere yapılan 112 sağlık merkezleri, Kızılay ve benzeri oluşumlar, okul ve eğitimin eksikliklerinin tamamlanması, üyelerinin sorunlarının çözümüne ilişkin çalışmalar, esnaf, KOBİ ve sanayici üçgeninde ekonomi, üretim, eğitim çalışmaları…
En önemlisi de bu şehrin sesi olabilmek. Hünkar çayırı elden gidecek denildiğinde ‘ses’ olup şehirde kamuoyu oluşturmak ve bunun önüne geçmek.
Askeri kışlalar TOKİ’ye devredilecek denildiğinde ‘ses olup’ gündem yaratarak bunun önüne geçmek.
Üniversite ve metro gereksinimini gündeme taşıyarak bu iki projenin de gerçekleşmesine bizzat etki etmek.
Deprem riski, imar-trafik ve şehir yapısını ilgilendiren konularda gündem oluşturma.
Ve en önemlisi de Gebze’nin Büyük şehirli il olabilmesi için her platformda yürekli bir ses olabilmek.
Bugün Cumhurbaşkanı Türkiye’de gündem olan yerli otomobili açıklamak için Gebze’ye geliyorsa, bu Gebze’nin gücünü gösterir. Bu gücü, il olma haklılığımızla birleştirmeliyiz. Sadece Gebze Ticaret Odası ve Nail Çiler ile değil. Gebze’deki tüm bürokrat, sivil toplum kuruluşu, siyasetçi, basın ve halkıyla birlikte.
Gebze Büyük şehirli il olmayı sonuna kadar hak ediyor ve bu haklılığı çok daha güçlü bir şekilde dillendirmenin zamanı geldi.
