CHP'de hareketlilik


Aralık ayı CHP için son derece hareketli ve yoğun geçecek.
Kongre takvimi açıklandığı günden itibaren zaten parti çevresinde ciddi bir hareketlilik gözleniyor.
Bu hareketlilik siyasi partilerin gelişmişliğini ve güçlülüğünü gösterir.
CHP’nin son yerel seçimlerin ardından zaten bir yükseliş içinde olduğu gözleniyordu, kongrelere olan bu ilgi de bu büyümenin sonucu.
Genelde siyasi partilerde koltuk sevdası, koltuğu ulaşmak için her yolu mübah sayan bir zihniyet vardır.
CHP’de de bu noktada olan, hatta bir adım ilerisine gidip, ‘parti büyümesin ama bizim olsun’ düşüncesinde olan kişi sayısı da hiç az değildir.
Bu nedenle kongre süreçleri bazen partiye güç katmak yerine zarar verebilir.
CHP’nin hemen her İlçe’de çoklu adayla yarışa gireceği gözleniyor, son düzlükte belki birleşmeler, aday sayısında azalma olur ama şuan itibariyle İlçeler ikiden fazla adayla kongreye gidecek.
Bu yarış demokratik ortamda, adayların kendilerini ve partiye olan hizmetlerini anlatma boyutunda olsa partiye katkı sunacaktır.
Fakat yaklaşık 1 aydır seçim heyecanını yaşayan CHP’de gözlemlediğimiz, kapalı kapılar ardında ki pazarlıklar, bel altı siyaseti ve delege ağaları üzerinden bir yarış yaşanıyor.
CHP artık bu yapısından kurtulmalı ve şuanda ki seçim yarışı bu tonda devam ederse, CHP bu kongre sürecinden güçlenerek değil, güç kaybederek çıkar.
Ve benim CHP’ye dair bu süreçteki görüşüm kesinlikle CHP parti içi demokrasiyi gözetmek yerine, ilk kez de olsa atama yolunu seçmeli.
CHP Genel Merkezi ciddi bir çalışma yaparak, liyakatlı, CHP’nin değişen yüzüyle örtüşecek isimleri atmalı.
Partiye ile geçirmiş olan güçler, kongreleri bir hesaplaşma, birilerinin defterini dürme, birilerini iktidar yapma derdinler bunun da CHP’ye yarar getirmeyeceği çok açık.
CHP’de ki kongre sürecini 4 İlçemizde de yakından takip etmeyi sürdüreceğiz.