İlker Çakır sen nasıl bir insansın…


Gebzespor’un iyi ve kötü günlerinde aklıma hep başkanlık yaptığımda 3-5 güzel kalpli arkadaşımla verdiğim özverili mücadele ve ilk yılında tamamen içinde bulunduğum İlker Çakır dönemi gelir.
Bizim yaptıklarımızı Gebze’ye 13 yaşında gelmiş ve geldiği günden itibaren bir şekilde sporun, Gebzespor’un içinde bulunmuş biri olarak, Gebzespor sevgimiz ve Gebzespor’a olan borcumuz olarak düşündük, iyisini kötüsünü sineye çektik.
Ancak bir İlker Çakır dönemi var ki, iddia ediyorum Türk Spor Tarihinde olmamış, yapılmamış şeylerdi.
Öncelikli olarak şunu belirteyim, İlker Çakır başkan olurken, Gebzespor’a dair hiçbir düşüncesi yoktu, sadece ve sadece Gebze’ye olan sevgisi nedeni ile kapısına kilit vurulmaya hazırlanılan ve kapatılmasına karar verilmiş Gebze’nin tek ortak değerine sahip çıkmak için taşın altına gövdesini koydu.
Elini falan değil direk gövdesini koydu taşın altına.
Ben böyle bir şey görmedim.
Gebzespor Başkanı oldu, ‘abi istersen kulüple şirketin arasında protokol yapalım, harcamaları vergiden düş’ dedim, protokolü de hazırladım, ‘ne olacak şimdi, ben Gebze’ye borcumu ödemek adına kulübe harcama yapacağım bu parayı da Devlet’e vereceğim paradan mı düşeceğim’ ‘evet abi’ dedim, öyle sert çıkıştı, ‘olmaz öyle şey, benim için bu iş Gebze’nin namusudur ve bunu temizlerken de kendi cebimden harcama yaparım, Devlet’e vereceğim paradan değil’ şaşırmıştım, hiç böyle bir şey beklemiyordum.
Sonra borçları ödemeye başladı, elektrik sorunu için uğraş verdi, birikmiş su paralarını bile ödedi.
‘Abi belediyeye gidelim, İSU’dan indirim isteyelim, reklam alalım’ hepsine red yanıtı geldi.
Şunu söyledi, ‘önce ben yapacağım, sonra Gebze’ye sesleneceğim’
Yaptı valla, hiçbir beklentisi olmadan, hiç hesap-kitap yapmadan, aslanlar gibi benim şahit olduğum on milyon civarında bir parayı gömdü kulübe.
Ne protokole girdi, ne de belediye de ayrıcalık, öncelik bekledi.
Gebzespor, parası ödenmeden Gebze’de ki otellere dahi alınmazken, Türkiye’nin her yerinden futbolcunun gelmek istediği kulüp oluverdi.
Malum kaza ve sonrasında İlker Çakır’ın başkanlığı bırakmasından sonra Menekşe’yi uzaktan sevmeyi tercih edenlerden oldum, sevgim, ilgim benim için mor-beyaz tutkusu hiç azalmadı ama iç işleyişini, kulüpteki gelişmeleri çokta fazla takip etmedim.
Bu yıl çok iddialı bir yönetim oluştu falan ama şu sıralar öyle büyük bir çalkantı yaşanıyor ki, kulüp tarihinde böylesi dönemler sanırım hiç olmadı.
İçerde ki durumu bilmemekle beraber, yönetim-hoca mı haklı, başkan mı suçlu bunları bilmiyorum.
Yönetimle ilgili ‘kaç para verdiler de konuşuyorlar?’ gibi eleştiriler duyuyorum, benim ezberim şöyledir, ‘para veren yönetimler sürekli konuşur, eleştirir, tepki gösterir. Asıl para vermeyen yönetimler konuşup, tepki gösteriyorsa o zaman sorun çok büyüktür’
Yine söylüyorum, şuan ki kaosta kim haklı, kim ne kadar haksız tam bilmiyorum ama Gebzespor için çok üzülüyorum, özellikle de o büyük başkan, fedakar insan İlker Çakır’ın emekleri için…
Yazı uzadı ama bunu da söylemeden edemeyeceğim, şu başkanın oğlunun oynama durumu var ya, İlker Çakır başkanlık yaptığı dönemde, alt yapıdan 18 yaş altı iki oyuncu bulundurmak ve birini mutlaka oyuna sokmak gibi zorunluluk vardı.
İlker Çakır’ın oğlu İlkay Çakır, başarılı da bir futbolcuydu, alt yapımıza almıştık, tamamen İlker Çakır’ın bilgisi dışında teknik adamların inisiyatifi ve isteği ile.
Ve başkanın oğlu ne zaman idman performansı gösterse, ne zaman teknik adamlardan olur alsa o zaman kadroya alınırdı.
Bir kere mi İlkay için ima olmaz, bir kere mi başkan yetkisi kullanılmaz, hiç şahit olmadım ve koca sezonda İlkay’ın kadroya alındığı maç sayısı, bir elin parmaklarını geçmez, o da hepsini hak ederek, buna o dönemde ki takım arkadaşları da şahittir.
Dün Gebzespor şampiyon olurken ‘emeğine sağlık İlker Çakır’ demişsek, bugün de yaşanan olumsuzlukları görünce, ‘İlker Çakır’ın emekleri heba olmasa’ diye kaygı duyuyoruz.
Son olarak şunu da belirteyim, İlker Çakır’ın bir takım sıkıntılar yaşadığı bir dönem ve Çakır’dan alacağı olanların belki de akıllarına bazı sorular geliyor, hiç aklınıza bir şey gelmesin, yüreğinizi ferah tutun, İlker Çakır siz unutup, vaz geçseniz de size borcu varsa bir gün sizi bir yerde bulup o borcunu ödeylecektir, bu rahatlıkta olun.
Çünkü, o İlker Çakır, Gebzespor borçlarını ödemeye başladığın da, bir ton insan ‘alacaklıyım’ diye kapıyı çaldığında benim alacağı olmadığını, hatta hak etmediğini düşündüğüm isimlere bile İlker Çakır, ‘zor durumda olmasa buraya kadar gelmez, boşver bize hakları geçmesin de, Gebzespor’un onlara hakkı geçsin, duaları bize yeter’ demişti.
İşte öyle bir insan İlker Çakır.
Kendisinin dilinden düşürmediği o soruyu şimdi biz ona soralım, ‘sen insanmısın İlker Çakır?, yada sen nasıl bir insansın İlker Çakır’