II.Abdülhamid’in Çinli Hocasını Gebze’de...
Reklam

II.Abdülhamid'in Çinli Hocasını Gebze'de Buldu!

Gebze ve çevresi ile yaptığı tarih çalışmalarıyla tanınan Tarihçi-Yazar Recep Kankal, 97 sene sonra tarihi bir hatayı düzelterek tüm kaynaklarda Lüleburgaz'da olduğu söylenen Sultan Abdülhamid'in Çinli Hocası olarak tanınan zatın mezar taşını yaptığı araştırmalar neticesinde Gebze'de tespit etti. Kankal'ın bu çalışması ulusal basında ve internet haber sitelerinde geniş yer buldu.

II.Abdülhamid'in Çinli Hocasını Gebze'de Buldu!

Gebze ve çevresi ile yaptığı tarih çalışmalarıyla tanınan Tarihçi-Yazar Recep Kankal, 97 sene sonra tarihi bir hatayı düzelterek tüm kaynaklarda Lüleburgaz'da olduğu söylenen Sultan Abdülhamid'in Çinli Hocası olarak tanınan zatın mezar taşını yaptığı araştırmalar neticesinde Gebze'de tespit etti. Kankal'ın bu çalışması ulusal basında ve internet haber sitelerinde geniş yer buldu.

II.Abdülhamid'in Çinli Hocasını Gebze'de Buldu!
12 Şubat 2020 - 09:05

Sultan 2. Abdülhamid devrinde huzur dersleri veren ve Çin'e gönderilerek buradaki Müslümanlarla irtibatın sağlanmasında rol alan, yaşadığı dönemde "Çinli Hoca" olarak da bilinen Mehmed Eşref Efendi'nin mezar taşı Gebze'de bulundu. Gebze'de Osmanlı mezar taşları ve kitabeleri üzerine araştırmalar yapan İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tarih Bölümü doktora öğrencisi Recep Kankal, iki yıl önce Gebze Merkez Mezarlığı'nda Mehmed Eşref Efendi'nin mezar taşını buldu ancak kesin bilgiye ulaşmak adına Mehmed Eşref Efendi'nin kayınvalidesinin mezar taşını bulana kadar bekledi.
Yaptığı araştırma sonunda Mehmed Eşref Efendi'nin Gebze'de yaşayan kayınvalidesini ziyareti sonrası burada vefat ettiğini, türbenin yanı başındaki hazireye defnedildiğini belirleyen Kankal, bir tarih dergisinde de yayımlanan araştırması ve Mehmed Eşref Efendi'nin tarihteki önemine ilişkin, bilgi verdi. Son devir Osmanlı alimlerinden olarak nitelediği Lüleburgazlı Mehmed Eşref Efendi'nin uzun yıllar dersiam olarak Fatih ve Süleymaniye medreselerinde eğitmenlik yaptığını anlatan Kankal, ayrıca Sultan 2. Abdülhamid Han devrinde huzur dersleri de verdiğini söyledi.
Mehmed Eşref Efendi'nin 1841 yılında Lüleburgaz'da dünyaya geldiğini ifade eden Kankal, babası Ahmed Kemali Efendi'nin de ulemanın önde gelen isimlerinden olduğunu bildirdi. Mehmed Eşref Efendi'nin küçük yaşlarda hafızlık eğitimini tamamladığını ve eğitimine devam etmek için 15 yaşında İstanbul'a geldiğini aktaran Kankal, şöyle konuştu: "Mehmed Eşref Efendi, İstanbul'da devrin meşhur alimlerinden ilim tahsil edip icazetname aldı. Sonrasında devrin tasavvuf büyüklerinden Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi'ye intisap etti. 1870-1871 senesinde girdiği imtihanı kazanarak Fatih Camisi'nde dersiam oldu. 30 yaşında olduğu halde gece gündüz durmaksızın ilim talebelerine dersler verdi. 1874-1875 senesinde Şeyhülislam Hasan Hayrullah Efendi'nin işareti ve Sultanın iradesiyle İstanbul müderrisi oldu. İlmi tahsilini ilerleterek Süleymaniye Medresesi'ne müderris tayin edildi. 1888 yılı ramazan ayında Huzur Dersi muhataplığına kabul edildi. Böylece Sultan 2. Abdülhamid'in huzurunda ders verdi. Sonraki yıllarda da Huzur Dersleri'nde mukarrirlik yaptı." Kankal, Mehmed Eşref Efendi'nin bütün hayatını ilim öğrenmeye ve öğretmeye adadığını ve 40 yıl boyunca Fatih Camisi'nde ders verdiğini kaydetti.
Mehmed Eşref Efendi'nin 29 Mart 1923'te vefat ettiğini ve mezar yerinin kaynaklarda doğduğu yer olan Lüleburgaz olarak geçtiğini bildiren Kankal, şu bilgileri aktardı: "Mezar yeri Lüleburgaz olarak zikredilmesine rağmen şimdiye kadar bu konuda netlik yoktu. Yaptığım araştırmalar neticesinde kabrinin Gebze'de olduğunu tespit ettim. Eşref Efendi'nin kayınvalidesinin Gebze'de yaşadığını ve bir ziyareti sonrası burada vefat ettiğini, türbenin yanı başındaki hazireye defnedildiğini düşünüyoruz. Gebze Merkez Mezarlığı'ndaki mezar taşı üzerinde yer alan 'Tarikat-ı Aliyye-i Halidiye meşayıh-ı kiramından ve kudema-yı rical-i ilmiyeden Lüleburgusi el-Hac Mehmed Eşref Efendi' yazısı ve '10 Şaban sene 1341-Perşembe' ifadesi, bu kişinin Mehmed Eşref Efendi olduğunun delilidir. Biyograsindeki bilgilerle karşılaştırdığımızda da şüpheye yer bırakmamaktadır. Mehmed Eşref Efendi'nin mezar taşı, uzun zaman önce Gebze Merkez Mezarlığı'na nakledilmiştir. Nasıl ve ne şekilde buraya geldiğine dair kaynaklarda bilgi yer almıyor. Ancak bu mezar taşı muhtemelen, Çoban Mustafa Paşa Külliyesi'nin haziresinde bulunuyordu." Gebze bölgesindeki Osmanlı devrine ait birçok mezar taşının tahrip edildiğini belirten Kankal, yol ve diğer çalışmalar sebebiyle birçok türbedar, beylerbeyi, naip ve ulemadan önemli zatlara ait mezar taşları ve Bizans kalıntılarının da Çoban Mustafa Paşa Külliyesi bahçesinde istendiğini aktardı. Kankal, ilerleyen yıllarda girişimler neticesinde bu mezar taşlarının Gebze Merkez Mezarlığı girişine nakledildiğini ve koruma altına alınarak ziyarete açıldığını söyledi.

Kaynak: ANADOLU AJANSI
Kocaeli tarihi hakkında yaptığı çalışmalarıyla geçtiğimiz senelerde uluslararası sempozyumlarda bölgemiz tarihini öne çıkartan Tarihçi Kankal, Gebze tarihi bağlamında hazırladığı Osmanlı Bürokrasisinde Gebzeli Memurlar adlı eseriyle Kocaeli tarihine de katkı sunmuştu.


YORUMLAR

  • 0 Yorum
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Bıyık, başkan yardımcılarını açıkladı
Bıyık, başkan yardımcılarını açıkladı
Bıyık: ‘Eğitim en önemli önceliğimiz’
Bıyık: ‘Eğitim en önemli önceliğimiz’