FETÖ’nün Ergenekon listesinde Sedat...
Reklam

FETÖ’nün Ergenekon listesinde Sedat Tatar'da var

FETÖ’nün, TSK’yı dizayn edebilmek için yıllar önce kurguladığı ancak 2007 yılında gerçekleştirebildiği Ergenekon soruşturmasına eklemek üzere çok sayıda kişiyi yedekte beklettiği gündeme gelmişti. O isimlerinde biri de CHP Gebze eski İlçe Başkanı çıktı.

FETÖ’nün Ergenekon listesinde Sedat Tatar'da var

FETÖ’nün, TSK’yı dizayn edebilmek için yıllar önce kurguladığı ancak 2007 yılında gerçekleştirebildiği Ergenekon soruşturmasına eklemek üzere çok sayıda kişiyi yedekte beklettiği gündeme gelmişti. O isimlerinde biri de CHP Gebze eski İlçe Başkanı çıktı.

FETÖ’nün Ergenekon listesinde Sedat Tatar'da var
05 Temmuz 2018 - 11:20

Ergenekon soruşturması kapsamında birçok konut işyeri ve askeri arazi aranarak binlerce evrak ve dijital materyallere el konuldu. Ergenekon soruşturması üzerinden 1. Poyrazköy, 1. Amirallere Suikast, Kafes Eylem Planı, ÇYDD/ÇEV, 2. Poyrazköy, 2. Amirallere Suikast ve Odatv soruşturmaları açıldı. FETÖ’nün Ergenekon soruşturması kapsamında; aralarında muvazzaf ve emekli askerler, yargı mensupları, siyasetçiler, gazeteciler, eski bakanlar da olmak üzere bin 200 kişinin cep telefonu dinlenerek kayda alındı.

CHP KOCAELİ'DEN O İSİM DE VAR

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından Ergenekon soruşturmasına dahil edilmeye çalışılan, ancak herhangi bir cezai işleme tabi tutulmayan 515 kişi hakkındaki dosyayı raftan indirdi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekilleri Bülent Başer, Zafer Koç ve Savcı Hikmet Pak tarafından incelenen soruşturmaya takipsizlik kararı verildi. Liste incelendiğinde CHP Gebze eski İlçe Başkanı Sedat Tatar'ın isminin de listede yer aldığı dikkatlerden kaçmadı. Ergenekon davasında tanık olarak dinlenen Sedat Tatar, Ergenekon kumpasının mağdurlarından Veli Küçük'ün Kocaeli İl Jandarma Komutanlığı'nda Alay Komutanı olarak görev yaptığı sırada Gebze İlçe Jandarma Komutanlığı'nda jandarma astsubay olarak görev yapmıştı.

LİSTEDE DİKKAT ÇEKEN İSİMLER

Listede yer alan dikkat çeken isimler şöyle: “Ankara'dan MHP milletvekili aday adayı olup seçilemeyen Güvenlik uzmanı Abdullah Ağar, eski Bakan Ufuk Söylemez, Yeniçağ gazetesi yazarı Arslan Bulut, Azerbaycanlı gazeteci-yazar Agil Alesger, hayatını kaybeden İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Cevat Babuna, Şarkıcı Çelik Erişçi, emekli Albay Erdal Sarızeybek, Cumhuriyet gazetesi yazarı Erol Bilbilik, Gazeteci Leyla Tavşanoğlu, Bağımsız Türkiye Partisi Lideri Haydar Baş, Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Yaşar Hacısalihoğlu, Sivasspor Başkanı Mecnun Otyakmaz, Yeni Mesaj gazetesi yazarı Muharrem Bayraktar, Adnan Hoca'nın sağ kolu Oktar Babuna, eski MİT Bölge Başkanı Osman Nuri Gündeş, Aydınlık gazetesi yazarı Sabahattin Önkibar, Washington Enstitüsü Türkiye uzmanı Soner Çağaptay."

KARARIN GEREKÇELERİ

Ergenekon’un yedeği haline getirilen dosya hakkında verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda gerekçeler ise şöyle sıralandı: 

- 12 Haziran 2007 tarihi ve sonrasında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca (CMK'nın 250 maddesi ile görevli) genellikle iletişimin denetlenmesi tedbirine başvurularak peş peşe başlatılan soruşturmalarda aktif olarak görev alan eski Cumhuriyet Savcıları, kovuşturma evrelerinde görev yapan bazı yargıçlar ve soruşturmalarda aktif olarak görev yapan üst düzey Emniyet Mensuplarının FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün Üyesi oldukları ve sahte delillere dayanan hileli soruşturma ve kovuşturmalar yürüttükleri iddiası ile meslekten ihraç edilmiş olmaları, haklarında soruşturma ve kovuşturmaların başlatılmışolması, bazılarının yurt dışına firar etmeleri, bir kısmının tutuklanmış, bazıları hakkında mahkumiyet kararı verilmiş olması,

- Aynı dönem içerisinde seri olarak başlatılan ve kamuoyunda "Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy, OdaTV, İstanbul Askeri Casusluk, Albay Hüseyin Kurtoğlu, 7 Şubat MİT krizi (MİT Müsteşarının ifadeye çağrılması), 17-25 Aralık sözde yolsuzluk ve rüşvet operasyonları, Selam Tevhit ve Tahşiye soruşturmaları" olarak bilinen soruşturma ve kovuşturmalarda aktif olarak görev alan Emniyet Mensupları, Yargı Mensupları ve Bilirkişilerin genellikle aynı kişiler olması,

- Bu soruşturma ve kovuşturmalarda görev alan bilirkişilerden bir çoğunun FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün Üyesi oldukları ve sahte raporlar düzenledikleri iddiası ile meslekten ihraç edilmiş olmaları ve tutuklanmış olmaları,

- İş bu soruşturma dosyasından tefrik edilerek açılan ve kamuoyunda "Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy, OdaTV” gibi isimlerle bilinen davaların ilk yargılamalarında sanıkların soruşturma No:2014/40820 81 ele geçirilen dijital delillerin sahte olduğunu ve kendilerine ait olmadığını ısrarla savunmaları, yargılama makamının bu dijital delillere ilişkin şikâyet ve savunmaları dikkate almaksızın ve gerekli araştırmaları yapmaksızın mahkumiyet kararları verilmiş olması,

- Anayasa Mahkemesince verilen hak ihlali kararları sonucu devam olunan yargılamalar sonucunda soruşturma aşamasında elde edilen dijital delillerden bir kısmının sahte ve manipülasyona açık olduğunun, bir kısmının ise sanıklara ait dijital materyallere hukuka aykırı yöntemlerle yerleştirildiğinin ortaya çıkmış olması, Balyoz, Poyrazköy ve ODATV gibi isimlerle anılan yargılamalar sonucunda sanıkların tamamına yakınının beraatlerine karar verilmiş olması,

- Arama ve el koyma işlemleri genellikle aynı kolluk amirleri tarafından, dijital materyaller üzerinde yapılan incelemelerin genellikle re'sen görevlendirilen aynı bilirkişiler tarafından gerçekleştirilmiş olması gibi hususlar, soruşturma konusuna, toplanan delillere ve uygulanan koruma tedbirlerine ihtiyatla ve hassasiyetle yaklaşılmasını gerektirmektedir.

- Uygulanan koruma tedbirleri ile toplanan delillerin hukuka uygun olup olmadığı hususunun taktirinde bilinen bu hususların mutlaka göz önünde bulundurulması gerekmektedir.

Soruşturma dosyası incelendiğinde;

- farklı meslekler icra eden, birbirlerini tanıyan / tanımayan çok sayıda kişi hakkında iletişimin Denetlenmesine ilişkin Tedbir Uygulamaları başlatıldığı,

- Genel olarak şüpheliler hakkında başlatılan soruşturmaların tedbir uygulamaları sonucu elde edilen bilgi ve belgeler üzerine bina edildiği, bu tedbir uygulamaları ile elde edilen bilgi ve bulgulardan hareket edilerek başka delillere ulaşma çabası içerisine girildiği,

- Telekomünikasyon Yoluyla İletişimin Denetlenmesi ve Teknik Araçlarla İzleme karar taleplerinde ve bu taleplere istinaden verilen kararlarda "suç işlendiğine ilişkin somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin" neler olduğunun gösterilmediği, niçin başka suretle delil elde edilmesi imkânının bulunmadığı hususuna değinilmediği,

- İletişimin Denetlenmesine ilişkin talepte bulunulurken hakkında CMK. nun 135/2 maddesine aykırı olarak tedbir kararı verilecek hattın veya iletişim aracının sahibini ve biliniyorsa kullanıcısını gösterir belge veya raporların evraka eklenmediği,

- İletişimin Denetlenmesine ilişkin Tedbir kararlarında hakkında tedbir uygulanacak kişinin kimliğine yer verilmeyerek CMK.nun 135/6 maddesine aykırı davranıldığı görülmektedir.

Bu uygulamaların Anayasanın 38/6, CMK'nun 135, 206/2-a, 217/2, 230/1-b ve 289/1-i maddelerine ve kişilerin temel hak ve hürriyetlerine ilişkin evrensel hukuk ilkelerine aykırılık teşkil ettiği açıktır.

Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere Türk Ceza Yargılaması Hukuku sisteminde "hukuka aykırı biçimde" elde edilen delillerin soruşturma ve kovuşturmalarda dikkate alınmayacaktır.

Yine hukuka aykırı delilden hareketle veya bu delile dayanarak elde edilen diğer delillerin de, hukuka aykırı delilin uzak etkisi, yani "zehirli ağacın meyvesi de zehirlidir" prensibi gereğince hukuka aykırı kabul edilmesi gerekmektedir.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
BU SENE ULUSLARARASI DÜZEYDE
BU SENE ULUSLARARASI DÜZEYDE
Beylikbağı’na Güzide Tesisleri Geliyor
Beylikbağı’na Güzide Tesisleri Geliyor