TÜRKİYE’NİN GÜÇLENMESİNDEN RAHATSIZLAR

İtalya Başbakanı Mario Draghi’nin haddini aşarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a “diktatör” ifadesi kullandığını hatırlatan Başkan Ellibeş, şunları söyledi: “Türkiye son dönemde Kanal İstanbul, TOGG ve Uzay Programı gibi projelerle “Büyük ve Güçlü Türkiye” hedefine her zamankinden daha yakındır. Ülkemizi dünyanın en güçlü ülkeleri sınıfına sokacak bu projelere karşı hem içeride hem de dışarıda Cumhurbaşkanımızın şahsında yürütülen karalama kampanyası aslında Türkiye’nin büyümesine ve güçlenmesine engel olmak için başlatılmış bir saldırıdır. Ülkemizin Karadeniz’de keşfettiği yeni gaz yatakları ve Doğu Akdeniz’de tavizsiz sürdürdüğü bağımsız politikası da bu bağlamda önemlidir. Türkiye’nin güçlenmesinden rahatsız olan yabancı odaklar ve onların ülkemizdeki uzantıları yeni bir kirli oyunu sahnelemeye başlamışlardır.”

MEŞRU YOLLAR YERİNE YABANCI ODAKLARLA İŞBİRLİĞİ

“Geçtiğimiz günlerde yayınlanan 104 Amiral Bildirisi, İtalya Başbakanı’nın Cumhurbaşkanımız hakkında kullandığı hadsiz ve çirkin ifadeler, CHP’nin IMF ve Faiz Lobisi gibi küresel odakların yönlendirmesiyle başlattığı asılsız “128 milyar dolar nerede” kampanyası bu durumun en güçlü örneklerindendir. İtalya Başbakanı’nın kullandığı hadsiz ifadelerin, ülkemizde başta Kılıçdaroğlu ve Özgür Özel olmak üzere CHP’li siyasetçiler tarafından yoğun olarak kullanılması da ülkemizin kökü dışarıda olan yeni bir karalama kampanyasına maruz kaldığının başka bir göstergesidir. CHP her zamanki gibi milletimizin meşru olarak seçtiği Cumhurbaşkanımız yerine yabancı odaklarla iş birliği yaparcasına, onlarla aynı izdüşümde politika izlemesi ne acıdır. Bu durum uzun yıllardır hiçbir seçimi kazanamayan CHP’nin, milli iradeye başvurmak yerine kirli yollardan iktidara gelme planlarından biri olarak yorumlanabilir”.

KOVİD-19’DA SANAYİCİ VE VATANDAŞ DESTEKLENDİ

Başkan Ellibeş, 128 milyar liranın kayıp olduğu iddiasının içi boş bir iftiradan ibaret olduğunu belirterek, Türkiye’nin özellikle Pandemi döneminde önemli işler başardağını da kaydetti: “Kovid-19 salgını tüm dünyada ekonomik ve sosyal olarak büyük bir belirsizlik yarattı. Bu belirsizlik sonucunda dövize olan talep arttı, ülkelerin turizm gelirlerinde büyük düşüş yaşandı. Bu zorlu dönemde, Türkiye’deki üretim sektörünün, üretimini ve ihracatını sürdürebilmesi adına ihtiyacı olan hammadde, ara mamul ve makine ithalatını sağlayacak döviz desteği Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından karşılandı. Özet olarak, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası bilançoları şeffaf bir şekilde paylaşılmaktadır. Ortada kaybolan veya buharlaşan bir döviz rezervi yoktur. En az 41 milyar dolar, ülkemizde yaşanabilecek bir ekonomik krizi önlemek amacıyla 2020 yılı ödemeler dengesi açığını kapatmak için kullanılmıştır. 30 milyar dolar ise üretim sektörünü ve vatandaşlarımızı salgın döneminde desteklemek için kullanılmıştır.”

EKONOMİ CEHALETİNDEN BAŞKA BİRŞEY DEĞİLDİR

“Diğer bir ifadeyle 30 milyar dolar, Türkiye ekonomisinde devletin kasasından vatandaşa aktarılmıştır. Cumhurbaşkanımız liderliğinde sürdürülebilir bir büyüme ortamı için; düşük enflasyon, yüksek üretim, yüksek ihracat ve yüksek istihdam hedefleri doğrultusunda kararlı adımlar atılmaya devam edilmektedir. Ülkemiz 2020’nin son 4 ayından başlayarak Cumhuriyet tarihinin ihracat rekorlarını kırmış, 2020 yılında ise G-20 ülkeleri arasında en yüksek büyüme oranına sahip 2. ülke olarak büyük bir başarı göstermiştir. Bu gerçeği yok sayarak 128 milyar dolar nerede gibi uydurma bir soru soracak cesareti bulmak ekonomi cehaletinden başka bir şey değildir.”