12 yıldır aralıksız olarak her Ramazan Ayı'nda Ali Kemal Aydın tarafından düzenlenen iftar programlarının 13.sü bu akşam gerçekleşti. Kervan Restaurant'ta düzenlenen iftar programına çok sayıda bölge gazetecisi katılım gösterdi.Aynı zamanda Aydın'ın doğum günü olduğunu öğrenen basın mensupları bir pasta keserek bölgenin sevilen işadamına sürpriz yaptılar. Ali Kemal Aydın düzenlediği iftar yemeği sonrasında seçim süreci ve siyaset dünyasına ilişkin görüşlerini de belirtti. 

SORGULAYAN BİREYLER OLMALIYIZ

Aydın gazetecilere yönelik yaptığı konuşmasında, "Biat ederek değil sorgulayarak yaşayan çalışan bireyler olduğumuz takdirde bir yerlere gelebilir kişisel varlığımızla dik durabiliriz. Evimizde anne babamızdan başlayarak Başbakanı, Cumhurbaşkanını, bağlı bulunduğumuz parti başkanlarını, bölgemizi yöneten insanları sorgulayan bireyler kimliğine sahip olursak kent olarakta istediğimiz hedeflediğimiz amaçlara ulaşabiliriz. İstanbul'un yada Kocaeli'nin arka bahçesi olmaktan kurtulmamız için dik duruş sahibi bireyler olarak kentingelişimine ve değişimine katkı sunabiliriz."dedi.

FARKLI OLMAK BENİM İÇİN VAROLUŞTUR

Daha önce düzenlediği bir toplantıda milletvekili olmak için girişim yapacağı düşünülen ancak seçim süreci içinde bu başvuruyu gerçekleştirmeyen Ali Kemal Aydın, "Gidip A, B yada C partisinin bir bireyi gibi başvuru yapmak benim yaradılışıma aykırıdır. Farklı bir genel yaşam, farklı bir ticaret ve farklı bir siyaset anlayışı ile hep yaşam sürdüm. 10 günlük işi 1 günde 10 saatlik 1 işi 1 saatte yapan bir enerji ve kişiliğe sahibim. 'Biat et, rahat et 'gibi bir görüşle hiç işim olmadı. Eksikliği hissedilen, aranan, istenen bir profil en önemli vizyonum ve misyonum oldu. Alınan erken seçim kararı benim siyasi hedefler yönündeki planlama sürecimle ters orantılı oldu. Bir plansızlık içinde gelişen seçim süreci içinde yer almam mümkün olmadı."dedi.

RANTSAL SİYASET DEPİL HİZMETSEL AMAÇLARIM VAR

Aydın konuşmasına mevcut siyaseti de eleştirerek sürdürdü. Aydın, "Bugün siyasetin içinde yer alan bireylere baktığımızda çok rahat doğruları dile getiremeyen, rantsal hedefler uğruna yanlışa yanlış diyemeyen, kişisel menfaatleri ön planda tutarak siyasetin içinde var olan ve siyasetleri ile ticaretlerini paralel hedeflerle yürütmeye çalışan insalnar görüyorum. Eğer bu iş böyle yapılıyorsa benim bu siyaset kulvarında olmam zaten mümkün olamaz. Bizlerin kentimize, çocuklarımıza, eğitimimze, sanayimize, kültürümüze, sanatımıza, katkısı olacak düşüncelerle yoğrulmuş bir siyaset anlayışımız var. Bu ortamlar geliştiği zaman zaten siyasetin içinde aktif bir şeklide varolurum. Siyasetçiyim. Siyasetin dışında değilim. Yapmaya da devam edeceğim. Ama siyasetin bölgemizde ve ülkemizde gelişim sağladığı takdirde ben de bu gelişimin ve değişimin içinde aktif olarak yer alacağım."dedi.